| Biliyorum ama oradan almadın. | Open Subtitles | لا .. أنا أعرف ولكنك لم تشتريهم من المجمع التجاري لقد إشتريتهم عن طريق الإنترنت |
| Yani neden Jordanna'dan ödünç almadın ki? | Open Subtitles | أجل, لماذا لم تشتريهم من جوردانا؟ |
| Kendin almadın mı? | Open Subtitles | ألم تشتريهم أنت ؟ |
| - Evet. Açık artırmadan almamışsındır değil mi? | Open Subtitles | لم تشتريهم في مزاد علني، أليس كذلك؟ |
| - Evet. Açık artırmadan almamışsındır değil mi? | Open Subtitles | لم تشتريهم في مزاد علني، أليس كذلك؟ |
| Satın alınamaz, tehdit veya pazarlık edilemez, mantık aranamaz insanlardır bunlar. | Open Subtitles | لا يمكن أن تشتريهم أو تخيفهم أو تجادلهم بالمنطق أو تفاوضهم |
| Onları ucuza Satın alırsınız. Onları Kullanırsınız. Onları buruşturusunuz. Onlarıla işiniz bittiği zaman, onları bir kenara atarsınız. | TED | تشتريهم بسعر ضئيل. تستخدمهم. تستنزفهم. وعندما تنتهي من هذا ترميهم وحسب. |
| Onları Satın alamazsın, onlar Japon, Amerikan değil. | Open Subtitles | لا يمكن أن تشتريهم إنهم يابانيون وليسوا أمريكيون |
| Madem böcek ilacı yapmak için Kullanacaklardı, neden Satın almadı? | Open Subtitles | لو كان يتمّ إستخدامهم لصنع مُبيدات حشريّة، فلمَ لا تشتريهم وحسب؟ |