| Annenin yanımızda olmaması önemli değil, küfür etmeni istemiyorum. | Open Subtitles | لا يهم إذا كانت والدتك ليست هنا أنا لا أريدك أن تشتم هنا |
| - Yanında küfür de etme. | Open Subtitles | تباً, أنا آسف يا حبيبتى - ولا تشتم على مسمعه - |
| Hey, Ali Ansari, sen kaptansın ne küfür ediyorsun! | Open Subtitles | أوى ، على أنصارى ، أنت الكابتن و تشتم |
| Kimseye bakmıyor, bir şeyin kokusunu alıyor. | Open Subtitles | انها لا تنظر إلى أي شخص، انها تشتم رائحة شيء ما. |
| Silas, kardeşinin yanında Küfretme. Shane, Tara'yı düşman etme. | Open Subtitles | سيلاس) لا تشتم أخاك) (شين) لا تثر عداء (تارا) |
| Zaten artık gerçekleştiği için hiçbir şeyi değiştiremiyorsan... hiç değilse çiçekleri kokla. | Open Subtitles | انت لا تستطيع تغير شئ لانه حدث بالفعل كما هو الحال عندما تشتم الازهار |
| Eğer duman kokusu alırsanız, ...santral için lütfen sıfırı tuşlayın. | Open Subtitles | إذا أنت يجب أن تشتم الدخان، رجاءً دق صفر للمشغل. |
| Derisi kabarmaya ve çatlamaya başladığında çıkan koku burnuna dolduğunda bunun hayalini kurduğu diğer hayat olduğunu anlamış. | Open Subtitles | و بدأ جلدها في التقرّح و التشقّق و تشتم الأنوف رائحة جلدها المحروق... آنذاك علمت، أنّ حلمها كان هو الحياة بعد الموت |
| Sokakta çalışınca çok hızlı öğrendiğin bir şey varsa o da güç ve korku arasındaki farkı nasıl koklayacağın. | Open Subtitles | والشيء الوحيد الذي تتعلمه بسرعة عندما تعمل في الشارع... هو كيف تشتم الفرق بين القوة والخوف. |
| Ne var, biliyor musun? Neden bu kadar küfrediyorsun? | Open Subtitles | حسناً، لماذا تشتم كثيراً! |
| Nathan Jr.'ın önünde küfür etme! | Open Subtitles | لا تشتم بالقرب من نيثان الصغير |
| küfür etmesene. Evet, artık bir kovboy şapkası takıyorum. | Open Subtitles | لا تشتم نعم، أنا أَلبس القبعة الآن |
| Elbette küfür ediyorum. | Open Subtitles | - سحقاً، بلى إنني أشتم - كلا إنك لا تشتم |
| küfür eder misiniz? | Open Subtitles | وهل تشتم عادة ؟ |
| Hani küfür etmeyecektin. | Open Subtitles | لقد وعدت ألا تشتم |
| Annenin önünde küfür edilmez! | Open Subtitles | لا تشتم وأنت تتحدث إلى أمك |
| Buradasın, çünkü iyi bir kitabın kokusunu aldın ve ben bölüm 2'yim. | Open Subtitles | انت هنا لانك تشتم رائحة كتابٌ جيد , وانا الفصل الثاني |
| O halde, o gece dışarı çıktığında... onun bok kokusunu kilometreler uzaktan duyabilirsin. | Open Subtitles | فعندما يأتي بالليل لابد أن تشتم رائحة القذر على بعد أميال |
| O halde, o gece dışarı çıktığında... onun bok kokusunu kilometreler uzaktan duyabilirsin. | Open Subtitles | فعندما يأتي بالليل لابد أن تشتم رائحة القذر على بعد أميال |
| Sadece doğru dur ve Küfretme. | Open Subtitles | فقط تهذب و لا تشتم. |
| Tanrıya Küfretme Ed. | Open Subtitles | رباه لا تشتم أمامي إد |
| Zaten artık gerçekleştiği için hiçbir şeyi değiştiremiyorsan... hiç değilse çiçekleri kokla. | Open Subtitles | انت لا تستطيع تغير شئ لانه حدث بالفعل كما هو الحال عندما تشتم الازهار |
| Burada olmanızın tek nedeni, bir kitap kokusu almanız. | Open Subtitles | السبب الوحيد لتواجدك هنا لانك تشتم رائحة كتاب |
| Bir koku mu aldın? | Open Subtitles | هل تشتم شيئاً ؟ |
| Sokakta çalışınca çok hızlı öğrendiğin bir şey varsa o da güç ve korku arasındaki farkı nasıl koklayacağın. | Open Subtitles | والشيء الوحيد الذي تتعلمه بسرعة عندما تعمل في الشارع... هو كيف تشتم الفرق بين القوة والخوف. |
| Neden küfrediyorsun? | Open Subtitles | لماذا تشتم ؟ |