| Sende bir değişme var mı? Yani daha erkeksi ya da yetişkin hissediyor musun? | Open Subtitles | هل غير الأمر فيك شيئاً أقصد هل تشعر بأنك أكثر رجولة أو بلوغاً؟ |
| Bir kızın çevirmesi için çok sert. Güçlü hissediyor musun? | Open Subtitles | إنها فقط قاسية على فتاة لتديرها هل تشعر بأنك أقوى ؟ |
| Bu yüzden buraya günah çıkarmaya geliyorsun çünkü kendini suçlu hissediyorsun. | Open Subtitles | لقد جئت لهنا لتحصل على مغفرة لذنوبك لأنك تشعر بأنك مذنب |
| Şey, bir gün, bana kendinden söz edebilecek kadar yakın hissetmeni diledim. | Open Subtitles | حسناً.لقد تمنيت أنك يوماً ما قد تشعر بأنك تريد أن تخبرني المزيد عن نفسك |
| -Kendini iyi hissetmiyor musun Billy? | Open Subtitles | إذن أنت لا تشعر بأنك على ما يرام يا بيلى؟ |
| Üzerinde çıplak bir kız yatarken iğdiş edilmiş mi hissettin? | Open Subtitles | إمرأة عارية تنام فوقك و أنت تشعر بأنك عاجز |
| Kendini harika hissediyorsan belki bunu hediye olarak kabul etmelisin. | Open Subtitles | طالما أنك تشعر بأنك أفضل اعتبرها هبــــــــــــــة. |
| Korkutmaktan hoşlanıyorsun çünkü seni daha güçlü hissettiriyor. | Open Subtitles | أنت تعتمد على ترسيخ الخوف لإن هذا يجعلك تشعر بأنك أكثر قوة وسُلطة |
| Adamlarınızın kaybı için sorumlu hissediyor musunuz? | Open Subtitles | هل شخصياً تشعر بأنك مسؤول عن فقدان رجالك أيها الكابتن؟ |
| Onca insanın kendini öldürmesinden kendinizi sorumlu hissediyor musunuz? | Open Subtitles | هل تشعر بأنك المسؤول عن قتل كل أولئك الأشخاص لأنفسهم ؟ |
| Gary, tavuk gibi hissediyor musun? | Open Subtitles | جارى هل تشعر بأنك مثل الفرخه ؟ |
| Kadın: Birileri sana doğru eğilince kapana kısılmış hissediyorsun, ve bir an esir kalmış oluyorsun. | TED | امرأة: تشعر بأنك محاصر للغاية، حينما يتكيء شخص ما وتشعر بأنك وكأنك أسير لدقيقة. |
| Çünkü bunu yaparken, diğer erkeklerden daha iyi değilsen bile... kendini öyle hissediyorsun. | Open Subtitles | لأنك عنما تمارسه, تشعر بأنك جيد, وربما أفضل من كل رجل آخر. |
| Hayır, şimdi kendini suçlu hissediyorsun. Hâlâ korkuyorsun. | Open Subtitles | لا ، الأن أنت تشعر بأنك مذنب وما زلت خائف |
| -Biliyorum. -Maço hissetmeni sağlıyor. | Open Subtitles | أعلم ، فهي تجعلك تشعر بأنك مفتول العضلات |
| Kendini büyük hissetmeni sağlıyor değil mi? | Open Subtitles | لتشعر وكأنك رجلاً ناضجاً. هل تشعر بأنك رجل ناضج؟ |
| İyi hissetmiyor musunuz, CEO? | Open Subtitles | هل تشعر بأنك لست بخير ، رئيسنا التنفيذي؟ |
| Tamam Kendini basit hissettin | Open Subtitles | جعلتك تشعر بأنك رخيص |
| Ama eğer kendini kötü hissediyorsan, acil servise gitmelisin. | Open Subtitles | لكن اذا تشعر بأنك مريض, يجب عليك الذهاب لغرفة الطوارئ. |
| Beni incitmek daha iyi mi hissettiriyor, yoksa bu doğal bir şey mi? | Open Subtitles | هل جرحك لي يجعلك تشعر بأنك افضل ؟ |
| Sadece bütün geleneklerini Brooklyn'de bırakmak zorunda kalmış gibi hissetme istedim. | Open Subtitles | أنا لم أردك أن تشعر بأنك كان عليك أن تترك تقاليدك في بروكلين |
| Çünkü onu bulduğun için kendini şanslı hissedersin ama aynı zamanda da gitmesinden korkarsın. | Open Subtitles | وأنت تشعر بأنك محظوظ جدا لأنك وجدته وخائف جدا من أن يرحل كل ذلك في نفس الوقت |
| - O hayatını kurtardı bu yüzden ona borçlu olduğunu falan mı düşünüyorsun? | Open Subtitles | لقد أنقذ حياتى و الآن أنت تشعر بأنك مدان له أو شئ من هذا ؟ |
| Aksi taktirde, eve gidersiniz ve gece bir gün daha var gibi hissettirir. | Open Subtitles | وإلا ، فإنك ستعود للمنزل وأنت تشعر بأنك مازلت تعمل ، هذا غريب |
| Çaresiz hissettiğini biliyorum. Hepimiz öyleyiz. | Open Subtitles | أعلم بأنك تشعر بأنك عديم القوى وجميعنا كذلك |
| "kendinizi evinizde hissettirecek birkaç şey." | Open Subtitles | فقط عدد قليل من الأشياء لتجعلك تشعر بأنك في المنزل نرجو أن لا تمانعا |