| Çok saçma çünkü "Kolombiyalı deli fişek" birinin kafasını ateşe verdiğin zaman olur. | Open Subtitles | والذي هو امر مجنون لإن المتهور الكولومبي عندما تشعل نارا في رأس احدهم |
| Yani, bazı kızlar kalkar ve dünyada onun çıplak olmasından daha komik bir şey yokmuş gibi bir sigara yakar. | Open Subtitles | بعض الفتيات تجلس و تشعل سيجارة كما لو أن كونها عارية أمراً عادياً |
| Yurt odasında mum yakmak yasaktır. | Open Subtitles | إنه في الواقع غير قانوني أن تشعل الشموع في غرفتك في المهجع. يا إلهي. |
| Aynı anda üç ucunu da yakıyorsun. | Open Subtitles | ما تفعله هو أن تشعل الثلاث أطراف في نفس الوقت |
| Bay Chui cenaze töreninde yak diye vermedi bu parayı. | Open Subtitles | السيد "شاو" يدفع لك وأنت جالس هُنا تشعل هذه النيران |
| Köylerini yakıp kafalarını uçurmak istersin. | Open Subtitles | أنت تريد أن تشعل قريتهم و تقطع رؤوس زعمائهم |
| Evet. Vampirlerin sığınağına gittiğimizde bir anda Rambo'laşıp evi yaktı. | Open Subtitles | عندما ذهبنا لنتعامل مع وكر مصاصين الدماء قد كانت" كرامبو "وهي تشعل المكان |
| Evet. Dışarıda yiyecek ve su arıyor, ateş yakıyor olurdun | Open Subtitles | نعم ستكون هناك تبحث عن الطعام والماء وتحاول أن تشعل نار. |
| En azından bunu yakamazsın! | Open Subtitles | على الاقل لاتستطيع ان تشعل فيه النار |
| Yargıç Bronté, ortalığı ateşe verecek bir kitap yazıyorsunuz demek? | Open Subtitles | لذلك، كنت تكتب كتاب جديد ... التي سوف تشعل النار؟ |
| Peki 16 yaşında bir kız neden kendini kasten ateşe atar? | Open Subtitles | لماذا تشعل ابنة الـ 16 سنة النار في نفسها؟ |
| Her ne ise, buradadır, parlar, yakar.. | Open Subtitles | مهما كان، هو هنا، انها تشعل حروق ساخنة... |
| Umarım göğü yakar. | Open Subtitles | أرجو أن تشعل الجو |
| Aynı anda üç kibrit yakmak uğursuzluktur. | Open Subtitles | حظ سيء أن تشعل ثلاثة سجائر بعود ثقاب واحد |
| Sırada ne var, onu merdivenden aşağı itmek, üstüne benzin dökmek, kibrit yakmak, belkide ateşi söndürmek için üstüne işemek mi? | Open Subtitles | ماذا ستفعل بعد ذلك تدفع بها من على الدرج تصب عليها بعض البنزين تشعل عود ثقاب ربما تتبول عليها لكي تخمد النار ؟ |
| Hep aynı Yankee marka mumu yakıyorsun misal. | Open Subtitles | أنت دوماً تشعل نفس تلك الشمعة "اليانكي" وكل شيء |
| Neden kaldırımda ateş yakıyorsun? | Open Subtitles | لمَ تشعل النار على الرصيف؟ |
| Defteri al, yak gitsin. | Open Subtitles | ترتدي نظارة بملايين الدولارات تحصل على الدفتر ، ثم تشعل النار |
| Bağışlanmaya ihtiyacın var ve İsa'na mum yakıp duruyorsun. | Open Subtitles | أنت تريد المغفرة، و تشعل الشموع فى كنيستك. |
| Beni bir yere oturttu, kucağıma oturdu bir sigara yaktı. | Open Subtitles | تدعوني للجلوس و تجلس على حجري -و تشعل سيجارة |
| Sanırım pastamın mumlarını yakıyor. | Open Subtitles | أعتقد أنها تشعل الشموع على قالب الحلوى |
| çakmakla bile yakamazsın. | Open Subtitles | فالسيجارة لن تشعل |
| - Bu taraftan geliyorlar. - ateş etmeyin. | Open Subtitles | ـ إنهم قادمون من هذا الطريق ـ لا تشعل الآن |
| Ben sinyal verene kadar sakın yakma. | Open Subtitles | لا تشعل النار حتي أعطيك الإشارة الإشارة هي |
| Ana istasyon. Beni yakman gerekiyor! | Open Subtitles | يا رجل المحطة يجب أن تشعل نارا لي |
| Sizin için sehvet gözlerimde her zaman teninin kokusu varya Nefesimin bir parçasi haline geldi | Open Subtitles | رغبتي بك تشعل عيناي و أصبح عبيرك جزءاً من أنفاسي |
| Üsteki fitili yakarsın ve sonra da hangi silah önce yanarsa o ateş eder. | Open Subtitles | تشعل الفتيل من فوق واي مسدس يشتعل اسرع, يطلق اولا. |
| Bir gece gökyüzüne baktığında bir kıvılcım ile gökyüzünü alevler içinde görürsün. | Open Subtitles | ويوما ما تنظر على شرارة واحدة تشعل السماء |