"تشفي" - Translation from Arabic to Turkish

• tedavi
• iyileştirir
• iyileşir
• iyileşmek
• Chevy
• iyileşmen
• iyileştirmek
• iyileşme
• iyileştiren
• iyileştirmez
• iyileştirdiğinde
• iyileştirebilirsin

Bunu sorduğuma pişman olacağım ama dermansız bir hastalığı nasıl tedavi etmişler?
سأكره نفسي على هذا السؤال لكن، كيف تشفي مرضاً لا شفاء منه؟

Antik ayinler, kurbanların ruhları huzur bulabilsin diye bölgeyi iyileştirir.
الطقوس القديمة تشفي الأرضَ لتتمكن ارواح الضحايا من إيجاد الراحة

Bu yaralar iyileşir ama ya bu şavaşta ölen milyonlar ne olacak?
هذه الجروح سوف تشفي لكن ماذا عن الملايين الذين يموتوا فى هذه الحرب؟

Tamam.Anlıyorum. İyileşmek ve toparlanman için biraz zamana ihtiyacın var gibi.
حسناً أتفهم موقفك يبدو أنكِ في حاجة أن تهدأي لمدة و تشفي

Aslında, memleketimde bir Chevy Bel Air kullanıyorum.
في الحقيقة، أنا أقود " تشفي بيل آير" حيثُ أقطن -لكن..

Ve ben sana iyileşmen için gereken şeyi vereceğim.
وانا سوف أعطيك ما تحتاجينه لكي تشفي

Madem dünyayı iyileştirmek istiyor, önce sikimden başlayabilir.
تريد أن تشفي العالم، يمكنها أن تبدأ بعضوي

Görünüşe göre Velocity-9 senin sistemindeyken, gizli iyileşme özelliklerini harekete geçirmiş ve hücrelerin kendilerini onarmaya başlamış.
يبدو أن فيلوستي 9 نشط قدراتك الاستشفائية الكامنة خلاياك تشفي نفسها

Belki de asıl iyileştiren kurulan iletişimdir.
ربما العلاقة التي تشفي في الحقيقة

İçtiğin şey kalbini iyileştirmez, ...ama grip ve soğuk algınlığına birebirdir.
التي شربتَها لن تشفي قلبك لكنّها ستخفّف أعراض الزكام والأنفلونزا

Babamı iyileştirdiğinde söz verdiğim her şeyi sana sağlayacağım.
عندما تشفي والدي سأعطيك كل شيء وعدتك به

Mezeler kanseri tedavi ediyor evet. Sorun da burada. iste bu yüzden mezeler pahaliydi.
إنها تشفي السرطان هذه هي المشكلة لهذا هي غالية

Mezeler kanseri tedavi ediyor evet. Sorun da burada. İste bu yuzden mezeler pahaliydi.
إنها تشفي السرطان هذه هي المشكلة لهذا هي غالية

Ve tüm yaptığınız belirtileri tedavi etmekse, hastalığı iyileştirmezsiniz.
و إذا كان كل ما تقوم به هو معالجة الأعَراض سوف لن تشفي المرض.

Tabi bazıları onun süslü bir şişeye konmuş şeytani bir rom olduğunu söyler ama o tüm hastalıkları iyileştirir.
بالطبع البعض يصفها بأنها شراب الشيطان في هذه الزجاجة لكنها تشفي عللك جميعها

Biri direk olarak bu kaynakta içerse su onun bütün hastalıklarını iyileştirir.
إنْ شرب أحدٌ منها مباشرةً بإمكانها أنْ تشفي أيّ مرض

Benim kadar komik ya da etkileyici değilsin ama evil hayvanlar duygusal yaraları insanlardan daha iyi iyileştirir derler.
، الآن ، أنتِ لستِ مُضحكة أو ساحرة مثلي لكنهم يقولون أن الحيوانات الأليفة تشفي جراح عاطفية لا يُمكن للناس شفاؤها

Avcılar hızlı iyileşir. Çok hızlı.
والمبيدة تشفي بسرعة , بسرعة جداً

- Xander. Mor bir göz iyileşir Buffy. Korkaklığın raf ömrü sonsuzdur.
العين السوداء تشفي يا (بافي) لكن الجبن له حياة غير محدودة

Sen kül iyileşmek olamaz.
أنت لا تستطيع أن تشفي رماد

L've size , böyle Leo kimse iyileşmek görmedim.
لم أرك تشفي أي أحد (بهذه الطريقة من قبل يا (ليو

Ofisi, Chevy Chase'de. Bir adres yazmış mı?
(و عيادتها في (تشفي تشايس - هل يمكنها إعطائنا العنوان؟

Birini iyileştirmek için kendinden bir parçayı feda ederler.
لكي تشفي شخص آخر لابد أن تتخلي عن جزء منكِ

Yao Fei'in mağarada her şeyi iyileştiren süper otları vardı.
(ياو فاي) لديه أعشاب جيّدة في الكهف تشفي أيّ شيء

Verdiğimiz dersler hastalığı iyileştirmez.
الدورس التي نعطيها لن تشفي المرضى

Demek istediğim, her cenini iyileştirdiğinde senin genlerin de mutasyona uğruyor.
اقصد أن كل مره تشفي جنين

Dinle, sen - sen kendini iyileştirebilirsin.
اسمع، يمكنك أن تشفي نفسك، سيّدي