| Bütün bize yaptıklarından sonra onu orada bıraktığımıza inanamıyorum... | Open Subtitles | لا يمكنني تصديق أننا تركناها هناك .. بعد كل ما فعلته لأجلنا |
| İnanamıyorum. Resmen en büyükler olacağız. | Open Subtitles | لا يمكنني تصديق أننا أوشكنا على التخرّج. |
| Beş kat merdiven çıktığıma inanamıyorum? | Open Subtitles | لا أستطيع تصديق أننا صعدنا للطابق الخامس |
| Buraya geri döndüğümüze inanamıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني تصديق أننا عدنا الى هنا مرة آخرى |
| Çok doğru, pardon... Balayını böldüğümüze inanamıyorum... | Open Subtitles | يا إلهي، لا يمكنني تصديق أننا قاطعنا شهر عسلكما |
| Şu an seninle bu konuşmayı yaşadığıma inanamıyorum. | Open Subtitles | من الصعب تصديق أننا أحظى بهذه المناقشة معكِ |
| Tekrardan bebek sahibi olacağımıza inanamıyorum. | Open Subtitles | حتى أنني لا أستطيع تصديق . أننا على وشك إنجاب طفل آخر |
| Hala bunu konuştuğumuza inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع تصديق أننا مازلنا في نفس الموضوع |
| - Rick, Bay Goldenfold'un evinde dolaştığımıza inanamıyorum. | Open Subtitles | يا ريك لا يُمكنني تصديق أننا اقتحمنا منزل السيد غولدنفولد ونقف بجواره في منزله أشعر بالغرابة |
| - Hâlâ 652 dolar topladığına inanamıyorum. - Ve 53 sent. | Open Subtitles | ـ لا أستطيع حتى الآن تصديق أننا قد جمعنا 652 دولار ـ و 53 سنت |
| Bu adamın geçmişini kontrol etmediğimize inanamıyorum. | Open Subtitles | لا استطيع تصديق أننا لم نتفحص قصة هذا الرجل |
| Evet. Bütün odayı bir günde çerçevelediğimize inanamıyorum. | Open Subtitles | لا يمكننا تصديق أننا ركبنا غرفة كاملة في يوم واحد |
| Burada tıkılıp kaldığımıza inanamıyorum. | Open Subtitles | أتعلم , لايمكنني تصديق أننا مازلنا عالقين هنا |
| Bütün bir yazı ayrı geçirme şansını yakalayabilmek için tüm gece elimizden geldiğince çok çalıştığımıza inanamıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني تصديق أننا بقينا مستيقظين طوال الليل... نعمل بأقصى ما يمكننا, من اجل فرصة لقضاء الصيف كله منفصلان. |
| Onu aradığımıza inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطع تصديق أننا اتصلنا بها. |
| Buraya taşındığımıza inanamıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني تصديق أننا سنعيشُ هنا. |
| Az önce yaptığımıza inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع تصديق أننا فعلنا هذا للتو |
| Benzinimizin çalındığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع تصديق أننا نتعرّض لسرقة وقود |
| Bu akşam Delpine's'e gideceğimize inanamıyorum! | Open Subtitles | لا يسعني تصديق أننا ذاهبين لـ"دلفينز" الليلة. |
| Onu kaybettiğimize inanamıyorum. | Open Subtitles | فقط لا استطيع تصديق أننا نخسرها |