| Annem, geçen hafta "Multipl skleroz"dan hayatını kaybetti. | Open Subtitles | أمي ماتت بسبب تصلب الشرايين الأسبوع الماضي |
| Sistemik skleroz düşük ekstremite ülsere neden olabilir. | Open Subtitles | تصلب في الجسم قد يتسبب بتقرح في الاطراف السفلية |
| Doku sertleşmesi, seks düşkünlüğü ve kemik dış zarı altındaki bölgelere bakarak adamın üçüncü derece frengisi varmış. | Open Subtitles | تصلب الأنسجة المتناوب و المساحات البيروكية على السطوح الخارجية الثانوية تظهر بوضوح بأنه اياً كان هذا |
| Dinle, yanlış anlama beni, bayıldım! Bir inek çarmıha geriliyor. Çok komik. | Open Subtitles | يا (لوك) لا تسيئ فهمي أنا أحب ذلك بقرة تصلب إنه أمر هستيري |
| Ateşi ya da boyun tutulması oldu mu hiç? | Open Subtitles | هل أصيبت بحمى أو تصلب رقبة؟ |
| Harekete geçmek isteyip de geçmediği zamanlar yüzünün başka bir parçası taş kesilene kadar sertleşmiş. | Open Subtitles | في كل مرة أرادت التصرف، لم تستطع جزء آخر من وجهها تصلب حتى اصبح حجر. |
| Çünkü MS konusunda uzlaşmaya varabilmiş değiliz. | Open Subtitles | لأننا غير متفقين على إن كان تصلب أنسجة مضاعف أم لا |
| ALS belirtilere uygun. Pnömoniyi bile açıklıyor. Felç ilerliyor. | Open Subtitles | تصلب الاطراف مناسب، إنه حتى يتنبأ بالالتهاب الرئوي الشلل في تطور |
| Yani skleroz da değil, son derece agresif skleroz da değil. | Open Subtitles | اذن اما انه ليس تصلبا او انه تصلب متقدم للغاية |
| Ve size başka hastalıklardan eşdeğer resimler gosterebilirim: multipl skleroz, motor nöron hastalıkları, Parkinson hastalığı, hatta Huntington hastalığı, hepsi benzer bir hikaye anlatır. | TED | ويمكنني أن أعرض لك صور مشابهة لأمراض أخرى: مثل تصلب الأنسجة المتعدد، وداء العصبون الحركي ومرض باركنسون حتى داء هنتنغتون، وجميعهم يمكن أن يروا نفس القصة. |
| Sonra birden aynen böyle gidiverdi. Amiyotropik yanal skleroz mudur nedir çok korkunç bir şey. | Open Subtitles | ثم فجأة، شلل بشقه الأيسر تصلب جانبي |
| Hasta, bacak sertleşmesi ve hissizlik şikayetiyle geldi. | Open Subtitles | لقد تقدم المريض وكان لديه تصلب فى الاطراف وتخدير |
| Çenesinde ve ellerinde ölüm sertleşmesi var. | Open Subtitles | ثمة علامات عن حالة تصلب الموتى على الفك و اليدين |
| Atardamar sertleşmesi. | Open Subtitles | لديك تصلب شرياني |
| Hadi ama orada çarmıha gerileceksin işte. | Open Subtitles | هيا! أنت تصلب هناك! |
| çarmıha gerilmeyi. | Open Subtitles | أن تصلب |
| Eklem tutulması, intihar eğilimi. | Open Subtitles | تصلب المفاصل، أفكار الانتحار، |
| Eklem tutulması. İntihara eğilim. | Open Subtitles | تصلب المفاصل، أفكار الانتحار، |
| sertleşmiş patileri ve belirgin cilt kızarıklığı var. | Open Subtitles | أحدا هجره على الطريق السريع لديه حمي الكلاب ايضا لديه لديه تصلب شديد بالجلد و طفح جلدي |
| Ama sanki cildi bir şekilde korunmuş ve mumlu bir kabukta sertleşmiş. | Open Subtitles | لكن بطريقةٍ أو بأخرى بعضٌ من جلدها تم حفظه ولقد تصلب ليصبح صدفة شمعية قاسية |
| Bu da MS'in çok hızlı ilerlediğini gösterir. | Open Subtitles | و هو قد يشير إلى تصلب أنسجة مضاعف سريع التطور |
| Enzim değişim protokolü işe yarıyor. ALS geriliyor. | Open Subtitles | بديل الإنزيمات نجح إنه يقضي على تصلب الأطراف |
| Şimdi, çoklu sertleşmede beyinle vücut arasındaki bağlantı sertleştiriyor. | Open Subtitles | تصلب الشرايين يعيق الأتصال بين المُخ والجسد |