| Belki de onu çıkarmalıyım böylece o Buraya geldiğinde, tekrar takabilirler. | Open Subtitles | بالأحرى عليّ إخراجها حتى يقوموا بإعادة إدخالها حين تصل إلى هنا. |
| Dinle, Buraya geldiğinde, ona yeni replikler vereceğini söyleyeceksin. | Open Subtitles | استمع ، حين تصل إلى هنا ، أخبرها أنك سوف تعطيها المزيد من الحوار |
| Sen buraya gelene kadar, çoktan başka bir yere taşınmış ola-- | Open Subtitles | هممم ولكن عندما تصل إلى هنا, سنكون قد انتقلنا إلى مكان آخر |
| Lazanyayı masaya koyacağım ve gelince hemen yemeğe geçeriz. | Open Subtitles | وعندها نستطيع تناول الطعام عندما تصل إلى هنا |
| buraya gelmeden önce onun konuşacağını söylemediğim için özür dilerim. | Open Subtitles | آسف لم أخبرك أنها ستتحدّث .قبل أن تصل إلى هنا |
| Aman tanrım. Seni en son gördüğümde, anca burama geliyordun. | Open Subtitles | يا إلهي، المرّة الأخيرة الّتي رأيتُكَ فيها، كنتَ تصل إلى هنا. |
| Helikopter gelir gelmez beni ispiyonlayacak. | Open Subtitles | بمجرد أن المروحية تصل إلى هنا , هي ستُبلغني |
| Saatine bakıp zamanında buraya gelemeyecek kadar aptalsan benim takımımda oynayamacak kadar da aptalsın, anlıyor musun? | Open Subtitles | و أن تصل إلى هنا في الوقت المحدد . أنت غبي جداً لتلعب في فريقي , هل تسمعني ؟ |
| O Buraya geldiğinde, bunu tekrar söylemeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تكرر هذا الكلام حالما تصل إلى هنا. |
| - Buraya geldiğinde, başlayabiliriz. | Open Subtitles | عندما تصل إلى هنا ، يمكننا أن نبدأ عملنا |
| - Yada Buraya geldiğinde, Ben onu gökyüzünden silerim. | Open Subtitles | أو عندما تصل إلى هنا سأقوم بتدميرها تماما |
| Fakat Buraya geldiğinde paramızı alıp buradan gideceğiz. | Open Subtitles | حين تصل إلى هنا سنأخذ مالنا ونذهب في طريقنا |
| Buraya geldiğinde, ona yürümek istediğini söyleyeceksin. | Open Subtitles | عندما تصل إلى هنا تُخبرها أنّك تريد أن تأخذها للتنزه |
| Lazanyayı masaya koyacağım ve gelince hemen yemeğe geçeriz. | Open Subtitles | وعندها نستطيع تناول الطعام عندما تصل إلى هنا |
| Daha buraya gelmeden işler çevirmeye başladın. Herkese hediyeler, davaları araştırmalar yeni bir ofis inşa etme. | Open Subtitles | لقد بدأت بفعل أشياء قبل حتّى أن تصل إلى هنا هدايا للجميع، البحث في القضايا، تجهيز مكتب جديد |
| Seni en azından buraya gelmeden uyarmalıydım. | Open Subtitles | من المفترض عليّ على الأقل أن أحذرك قبل أن تصل إلى هنا. |
| Seni son gördüğümde burama geliyordun. | Open Subtitles | آخر مرة شاهدتك، كنت تصل إلى هنا. |
| O gelir gelmez beni arayın. | Open Subtitles | أخبرني حالما تصل إلى هنا. |
| Saatine bakıp zamanında buraya gelemeyecek kadar aptalsan benim takımımda oynayamacak kadar da aptalsın, anlıyor musun? | Open Subtitles | أنت غبي جداً لتنظر إلى ساعتك و أن تصل إلى هنا في الوقت المحدد , أنت غبي جداً لتلعب في فريقي , هل تسمعني ؟ |