| Nişan alırken kalplerini ya da kafalarını vuracağından emin ol. | Open Subtitles | أيتها الشرطية ، تأكدي بأنكِ تصوبين نحو القلب أو الرأس |
| Güvenlik kilidi yok. Sadece Nişan al ve tetiği çek. | Open Subtitles | لا يوجد أمان على هذا تصوبين و تضغطين على الزناد |
| Tetiğe basmak kolay tarafı silahı çekmek, Nişan almak. | Open Subtitles | سحب الزناد هو الأمر السهل معرفة متى تسحبين و أين تصوبين هذا هو الأمر الصعب |
| - Bana bir tabanca doğrultuyorsun. - Bunun farkındayım. | Open Subtitles | ـ أنتِ تصوبين مسدس نحوى ـ أنا ادرك ذلك جيداً |
| Silahını, insan kanı döktüğüne dair kanıtı olmayan 16 yaşındaki bir çocuğa doğrultuyorsun. | Open Subtitles | أنك تصوبين سلاح على فتى في السادسة عشر من عمره بلا دليل أن سفك دم بشري |
| O metro istasyonunda silahını ona doğrultmuştun. | Open Subtitles | على رصيف محطة القطار كنت تصوبين سلاحك إليه |
| Hey! Nişan aldığın yere dikkat et! | Open Subtitles | إنتبهى إلى أين تصوبين هذا الشئ! |
| Buradan Nişan alacaksın. Tıpkı elin gibi. | Open Subtitles | من هنا تصوبين كأصبعك |
| Neye Nişan almıştın? Hiçbir şeye. | Open Subtitles | -إلى ماذا تصوبين ؟ |
| O halde neden silahını bana doğrultuyorsun? | Open Subtitles | اذن , لماذا تصوبين المسدس علي ؟ |
| Bana bir silah doğrultuyorsun. | Open Subtitles | أنت تصوبين مسدسا نحوي |
| Neden bana bir silah doğrultuyorsun? | Open Subtitles | لماذا تصوبين مسدسا نحوي! |
| Ona bir silah doğrultmuştun ama vurmadın. | Open Subtitles | كنت تصوبين مسدسًا نحوها ولم تطلقي |
| Silahı nereye doğrultmuştun? | Open Subtitles | و إلى أين كنت تصوبين ذلك المسدس ؟ |