| Kendini zaaflarıma ve arzularıma feda etmesi. | Open Subtitles | تضحيتها بالنفس وتغاضيها عن نقاط الضعف والرغبات عندى |
| Ama onun feda edilmesi her iki taraf insanları için yararlı olur. | Open Subtitles | لكن تضحيتها ستكون مفيدة لكلا الجانبين |
| Kendini feda etmesi de yeterli. | Open Subtitles | ستكون تضحيتها كافيةً |
| Onun fedakarlığı sayesinde buraya kadar geldik ve artık kaybedemeyiz. | Open Subtitles | تضحيتها سمحت لنا بالنجاة و الأن لا يمكننا أن نخسر |
| Çünkü onun bu fedakarlığı beyhude yere değil. | Open Subtitles | لأن تضحيتها لم تكن بدون جدوى |
| Büyük bir savaşçı. fedakarlığı hala bize ilham verir. | Open Subtitles | -محاربة عظيمة، تضحيتها لازالت تلهمنا |
| Oğluna; annesinin hayatının onun şirketler için yaptığı fedakarlığın geride kalanları zenginleştirdiğini söyle. | Open Subtitles | اخبر ابنك أن حياة أمه تضحيتها من اجل الشركة سمحت لنا جميعاً من وجدنا بعدها بالرفاهية |
| Ölürse, yaptığı fedakarlığın boşa gitmemesi için elimden geleni yapacağım. | Open Subtitles | - وإذا لم تنجوا -لن أدع تضحيتها تضيع هباء |
| Onderon'un özgürlüğü için kendini feda etti. | Open Subtitles | تضحيتها اعطت اوندرون حريتها |
| "Neerja Hanım, yolcuları kurtarmaya çalışırken hayatını feda ederek olağanüstü koşullar altında, fevkalade bir cesaret gösterdi." | Open Subtitles | "من خلال تضحيتها بحياتها في سبيل انقاذ حياة المسافرين..." "أظهرتْ الآنسة (نيرجا) شجاعة استثنائيّة في ظروف غير اعتياديّة" |