| Bana bir daha böyle vurma Benimle böyle konuşma. | Open Subtitles | إياكَ أن تضربني بهذه الطريقة مرةً أخرى لا تكلميني بهذه الطريقة |
| vurma bana. Bu John Blaze. Bununla partiliyebilirim. | Open Subtitles | لا تضربني هذا جون بلزي لا أستطيع الحصول على الجيجي بدونه |
| - Niçin bana vuruyorsun? - Kafanı yiyor! | Open Subtitles | لك ليش عم تضربني اااه عم يقرمطلي من راسي |
| Jandarmaya vuramazdın, şimdi onun yerine bana vurmak istiyorsun. | Open Subtitles | أنت لم تستطيع أن تضربه وتريد أن تضربني الآن تظن أني خائف منه |
| Yani bana, yeniden vurmanı istediğimden değil, ama oraya vardığında ne yapacaksın? | Open Subtitles | أعني ، لا تضربني ثانية أو ما شابه كرد فعل علي ما سأقوله ولكن ماذا ستفعلون عندما تصلون هناك؟ |
| Ağzıma ve suratıma yumruk atmanı istiyorum. | Open Subtitles | الآن أريدك أن تضربني في الفم و الوجه. |
| Kafama bile vurabilirsin. | Open Subtitles | لا أبالي إذا أنت أضطررت أن تضربني علي رأسي |
| Ve sonra polise: "Lütfen vurma. Satacak bazı şeylerim var." | Open Subtitles | ومن ثم الشرطي " أرجوك، لا تضربني عندي شيئا للبيع |
| Sakın yüzüme vurma yoksa bir daha asla dövüşemezsin. Ayrılın! | Open Subtitles | لا تضربني في الوجه وإلا لن تقاتل مُجدداً. |
| Audrey, ben komşun Duke. O yüzden lütfen beni vurma. | Open Subtitles | . اودري , هو جارك . دوك , لذا رجاءً لا تضربني |
| Dostum, sakın onunla bana vurma tamam mı? | Open Subtitles | انظر يا رفيقي انه فقط , ،أنت لن تـ لا تضربني بهذا فقط يا رفيق , ضعه |
| vurma bana, lütfen vurma. Özür dilerim, çok üzgünüm. | Open Subtitles | لا تضربني، من فضلك لا تضربني أنا آسف، أنا آسف حقاً |
| vurma bana artık! | Open Subtitles | عزيزي لا تضربني أكثر. لا تضربني |
| Ama sürekli vuruyorsun ve fiziksel olarak canımı acıtıyorsun. | Open Subtitles | لكن أنت تضربني و تؤلمني جسدياً و هنا يجب علي وضع حد لذلك |
| Yukarı fırlayacak bir ağırlık var ve görevi hayalarıma vurmak. | Open Subtitles | كما ترى، لدينا كرة حديدية ستصعد للأعلى وهو من المفترض أن تضربني في الخصيتين |
| Sertçe vur. Al şunu, al. Bana bununla vurmanı istiyorum. | Open Subtitles | اضربني بقوة , خذ هذه , خذ هذه , أنا أريدك أن تضربني بها |
| Koluma yumruk atmak seni neşelendirir mi? | Open Subtitles | كيف يعني أن تضربني بكتفي أن تبهجني؟ |
| Sana iyi gelecekse taşla kafama vurabilirsin. | Open Subtitles | أنت يمكن أن تضربني في الرأس بالصخرة إذا هو سيجعلك تشعر بالتحسّن. |
| Neden kendine bir sopa alıp sonra da tam kafama vurmuyorsun. | Open Subtitles | لم لا تذهب إذن وتأتي بعصا, ثم تضربني على رأسي بها |
| Vursana. Sevişemiyorsun, bari vur. | Open Subtitles | هيا اضربني يمكنك مضاجعتي لم لا تضربني أيضاَ ؟ |
| İçeri zorla giriyor, beni silahla dövüyor, sonra da sandalyeye bağlıyorsun. | Open Subtitles | نعم,أنت تقتحم, تضربني بالمسدس توثقني إلى كرسي ومن ثم علي أن أشاهد |
| Bana bir daha vurursan, polisi arayacağım. - Polis ha? | Open Subtitles | دوماً تنسل للخارج، تضربني مجدداً سأتصل بالشرطه |
| Güzel bir bayan böylesine özel bir parti planlıyorken, farketmeden bana vurup dışarı sürüklemen gerekir. | Open Subtitles | إمرأة جميلة تخطط لحفلة خاصة كهذه عليها أن تضربني وتفقدني الوعي كي تسحبني للخارج |
| Neden kafama vurdun şimdi? | Open Subtitles | و الآن لما لا تضربني على رأسي أنت ايضاً؟ |
| Kımıldama dediniz, ama bana vurmaya devam ediyorsunuz! | Open Subtitles | تقول لي ان لا اتحرك وما زلت تضربني ؟ |
| Artık bana vurmayın lütfen. Ona vurun. | Open Subtitles | لا تضربني بعد الآن، من فضلك أضربه |
| Kamyoneti anlattığım zaman, bana vurdu. | Open Subtitles | عندما قلت لها حول الشاحنة ,اخذت تضربني |