| Ben ölüm meleğiyim. Arınma zamanı geliyor. | Open Subtitles | أنا ملاك الموت وقت تطهير الأرواح على الأبواب |
| Mahkeme sistemimizdeki apaçık yolsuzlukları temizlemek için tam kapsamlı bir soruşturma başlatacağım. | Open Subtitles | سوف أفتح تحقيقاً موسعاً في تطهير في الفساد الواضح في نظامنا القضائي |
| İKİ ŞİRKET PAYLARINA DÜŞEN TEMİZLEME GİDERLERİYLE 68.4 MİLYON DOLARI ÖDEMEYİ KABUL ETTİ. | Open Subtitles | حصتهما من تكلفة تطهير الارض البالغة تسعة و ستون مليون دولار و أربعمائة ألف |
| Biz burada... modern dünyanın baskısından uzakta... basit bir Arındırma işlemi sunuyoruz. | Open Subtitles | ما نقدمه هنا ما هو إلا عملية تطهير بسيطة بعيدا عن ضغوط العالم الحديث |
| Geçenlerde kediler yüzünden kum havuzunu dezenfekte etmek için kampanya başlattım. | Open Subtitles | مؤخرا عملت تطهير رمل لمدينه كامله بسبب ما حدث للقطط |
| Anormal yapısını arındırmaya çalışan ben değilim. Ama yapsaydın? | Open Subtitles | ليس الوحيد الذى يحاول تطهير طبيعته الخارقة |
| Kuzeybatının en kirli vicdanlarından birini temizlemeye yönelik ilk adım. | Open Subtitles | تطهير أولّي لواحد من أقذر الضمائر في الشمال الغربي بأكمله. |
| Dinle, bu adam sınırdaki Müslüman kasabalarında gizli bir etnik temizlik harekatı yürütüyor. | Open Subtitles | أنظر,هذا الوغد ينفذ عملياتة بخفة وسرعة وعمليات تطهير عرقيةعلى حدود المدن المسلمة |
| Bir kamyonun mutfağını nasıl sterilize edileceğini öğretecek birisi varsa, o da sensin. | Open Subtitles | إذا كان هناك شخص يستطيع تعليمنا كيفية تطهير مطبخ على شاحنة، فهو أنت. |
| Bu yılki Arınma'nın bitimine 4 saat 30 dakika kaldı. | Open Subtitles | تبقى 4 ساعات وثلاثون دقيقة في تطهير هذا العام. |
| Bu soykırım değil, Arınma anı. | Open Subtitles | هذه ليست إبادة جنس إنّها لحظة تطهير خالصة |
| Bu seneki Arınma'yı biraz bahar temizliği yapmak için kullanacağız beyler. | Open Subtitles | سوف نستخدم "تطهير" هذا العام لعمل تنظيف ربيعي صغير، يا سادة. |
| Bir aura temizlemek, bir çakra temizlemek, ama karma temizlemek yok. | Open Subtitles | ليس هناك تطهير للهالة و ليس هناك تطهير للكارما |
| Suyunu temizlemek kapatmaktan daha kolay. | Open Subtitles | سيكون تطهير هذة البُحيرة افضل . من اغلاقها |
| Varlıkları etkileme, iblissel telkinler dualarla defetme, temizleme ayinleriyle ilgili elindeki herşey. | Open Subtitles | ... إمتلاك الكيان إقتراحات شيطانية ، طرد الأرواح ... ... تطهير الطقوس |
| Yazılı olmayan bir Arındırma kuralı vardır, Çavuş. | Open Subtitles | هناك قوانين تطهير لم تُكتب أيها الرقيب |
| Penisinizin ucunu dezenfekte ettikten sonra yağlanmış boruyu, üretranızın içine nazikçe sokun. | Open Subtitles | بعد تطهير غيض من القضيب الخاص بك, إدراج بلطف مشحم أنابيب في مجرى البول الخاص. |
| Duygularını arındırmaya yardım etmek için beraber yaptığımız bir şeydi. | Open Subtitles | ,كنا نفعل شئ معا هذا... كان يساعدها فى تطهير مشاعرها |
| Muskalara, para büyülerine ve birinin aura'sını temizlemeye. | Open Subtitles | حقائب السحر ، تعاويذ المال و تطهير هالة أحدهم |
| Bu yüzden tüm toplumumuzda yaşanacak bir temizlik ruhlarımızdaki bu hastalığın tüm izlerini silebilir. | Open Subtitles | وفقط تطهير مؤسساتنا كلها يمكن ان يزيل هذه الامراض من ارواحنا |
| Reçeli sterilize etme köpüğünü sıyırma, kıvamını kontrol etme. | Open Subtitles | تعلم تطهير الجرات وقشط الرغوه وتذوق ذلك... |
| 68 Noel temizliği, oldukça eğlenceli görünüyor. | Open Subtitles | هذا يقوم بحملة تطهير عيد الميلاد الثامن والستين يبدو مرحاً |
| Radyasyon laboratuvarına sızıp arıtma banyosu yapmak ister misin? | Open Subtitles | هل تريدين أن ننسل لمختبر الأشعة ؟ و نتشارك حمام تطهير ؟ |
| Onun adını temize çıkartma konusunda kaygılanmıyorum çünkü o suçsuzdu. | Open Subtitles | أنا لا داعي للقلق حول تطهير له، لأنه بريء. |
| Arınmak harika duruyor! | Open Subtitles | تطهير يبدو جيدا. |
| Şehrin arınması gerektiğine inanan yüksek rütbeli üyelerin fanatiklerin oluşturduğu sınırlı sayıda kişi. | Open Subtitles | ،يقتصر ذلك على عدد من كبار الأعضاء المتطرفون الذين يعتقدون أن المدينة تحتاج إلى تطهير |
| Sıkı bir temizliğe ihtiyaç var, bir tür, formatlanmaya... | Open Subtitles | نحن بحاجة إلى تطهير ، نحن بحاجة إلى إعادة تشغيل الكمبيوتر، |