| İris taraması sofistike hastaneler için yeni bir kimlik belirleme sistemi. | Open Subtitles | ماسح القزحية هو أجراء تحديد هوية جديد.. تستخدمها المستشفيات الأكثر تطوراً |
| Örneğin bunun farkında olduğumuz en sofistike versiyonu insan lisanıdır. | TED | على سبيل المثال، النسخة الأكثر تطوراً والتي نعيها هي لغة الإنسان. |
| Yamyamlar çatal kullanmaya başlasaydı buna da gelişme der miydiniz? | Open Subtitles | إذا إستخدم آكلي لحوم البشر الشوكة والسكين هل ستُسمي هذا تطوراً أيضاً؟ |
| Ama olan şuydu, sahip olduğumuz bu büyük endüstri büyük gelişme, büyük ilerleme, kapasite ve saire yeteri kadar eve ulaşınca, yeni bir icat için hazırdık. | TED | لكن الذي حصل حقيقةً أنه بات لدينا تلك الصناعة الضخمة. تطوراً كبيراً, تحسينات كبيرة و سعات تخزين و هلم جرا, و باتت الحواسب موجودة في معظم المنازل, كنا نستعد لأجل اختراع جديد. |
| Senin yaptığın şey evrim değil, cinayet. | Open Subtitles | , ما فعلته ليس تطوراً هذه جريمة |
| Bağdat büyükelçiliğinden daha karmaşık güvenlik sistemi içeren dahiyane bir binada... | Open Subtitles | مبنى ضخم مع أجهزة أمنيه أكثر تطوراً من السفاره في بغداد |
| - Doğru. Bu, sektörün teknolojik anlamda en gelişmiş uçuş simülasyonu. | Open Subtitles | أنها آلة محاكاة الطيران الأكثر تطوراً في السوق من الناحية التقنية |
| Dünya üzerindeki en hızlı ve en sofistike savaş uçağını uçuracaksınız. | Open Subtitles | أيها الرائد سوف تقود أسرع الطائرت الحربية وأكثرها تطوراً على وجه الأرض |
| Her birimiz, yanımızda insanoğlunun bildiği en sofistike gözetleme ve takip cihazlarını taşımakta gönüllü olmuyor muyuz? | Open Subtitles | هل علينا ، كل واحد منا، أن لا يتطوع في حمل اكثر أجهزة المراقبة تطوراً و تعقب لأجهزة أفراد معينين ؟ |
| En karmaşık, en sofistike, karanlık bir sona sahip olmaktan korkmayanı o. | Open Subtitles | إنها أكثر تعقيداً و أكثر تطوراً و لم تخشي النهاية المظلمة |
| Güneş enerjisiyle çalışan bu fırını kadınlar kurar. Okuma yazması olmayan kadınlar bu sofistike fırın sistemini kurdular. | TED | ولكن هؤلاء الناس الذين صنعوا الموقد العامل بالطاقة الشمسية هن نساء نساء أميات والذين يصنعون بالفعل موقد الطاقة الشمسية الأكثر تطوراً |
| Sanırım tüm hisseleri satacağım, evlat, hesapta olmayan bir bir gelişme olmazsa tabii. Burada yaptığımız şey, evlat, bir meydan savaşı! | Open Subtitles | ...كل اسهمي حتى ارى تطوراً سريعاً |
| FBI'da, takım yeni bir gelişme tespit etti. | Open Subtitles | سيتمّ اغتيالك {\pos(190,210)}في مكتب التحقيقات الفيديرالية اكتشف الفريق تطوراً جديداً |
| Eğer bu gelişme değilse-- | Open Subtitles | ولو لم يكن هذا تطوراً... |
| "Mutasyona uğramış insan türü Homo Sapiens ortaya çıkınca daha az evrim geçirmiş akrabaları anında yok oldu." | Open Subtitles | "وصول البشر المتحولون إلى قطاع ما، يتبعه إنقراض فوري للبشر الأقل تطوراً". |
| Bu senden daha çok evrim geçirmiş olabilir. | Open Subtitles | ربما تكونُ هذه أكثرُ تطوراً منكـ |
| neo evrim diye adlandırıyorum. yeni evrim doğanın basitliğini içermeyen bireyler olarak bizim tercihlerimizle rehberlik ettiğimiz ve seçtiğimiz bir yol. | TED | أنا أسميه التطور الجيني "نيو-إيفولوشن" التطور الجديد إنه ليس تطوراً بسيطاً. لكنه مختار و موجه من قبلنا نحن كأفراد بخيارات نختارها نحن. |
| Bu da daha karmaşık işlemlerin yapıldığı bölüme alınır ve işin zor kısmı yani çok-aşamalı ayırma süreci burada başlar. | TED | ويدخل هذا المزيج بالجزء الأكثر تطوراً من عمليتنا والاكثر صعوبة وتبدأ عملية الفصل المتعددة الخطوات |
| Evet, ayrıca en karmaşık şifreleri de dış ortama sunarlar, keza şu an konuştuğumuzu da. | Open Subtitles | أجل، وهي تضخ بعيداً على الرموز الحديثة الأكثر تطوراً ونحن نتكلم. |
| Dünyanın en yeni teknolojik harikası olan bir kol saati. | Open Subtitles | إنّها الساعة الأحدث والأكثر تطوراً في العالم |
| Ancak zorluklara rağmen bugüne kadarki en yüksek teknolojik bilimsel araştırma istasyonu 2006'da burada kuruldu. | Open Subtitles | لكن رغم كل الصعوبات، محطة البحث العلمي الأكثر تطوراً كُشف النقاب عنها هنا في عام 2006 |
| Bu nedenle, gerçekten daha gelişmiş bir teknolojiye gerek olduğuna karar verdik. | TED | ولهذا.. فقد قرَّرنا أننا بحاجة إلى تقنيةٍ أكثر تطوراً وتعقيداً للمتابعة. |
| Az gelişmiş ülkelerde, tahminlere göre 300.000 insan her yıl yanlış böcek kullanımı ve ona maruz kalınması yüzünden hayatını kaybediyor. | TED | في الدول الأقل تطوراً يموت تقديرياً 300 ألف شخص سنوياً بسبب سوء إستخدام المبيدات الحشرية والتعرض لها |