| Ben de dedim ki, "sence tramvaya binsem daha mı iyi olur?" | Open Subtitles | قلت له ، هل تظن انه من الافضل أن أستقل الترام ؟ |
| sence bu şans ise, bir defa daha yap hadi. | Open Subtitles | اذا انت تظن انه حظاً دعني اقم بالأمر مرة آخرى |
| Beni dinle seni orospu çocuğu, seni oradayken incitemem mi sanıyorsun? | Open Subtitles | استمع لي, يا ابن العاهرة تظن انه لا يمكنني اضرك هنا؟ |
| Senin peşine koşmaktan başka yapacak işim yok mu sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تظن انه ليس لدي عمل سوى ملاحقتك في الطين ؟ |
| Burada neyi aramamız gerektiğini düşünüyorsun? | Open Subtitles | إذن ماذا تظن انه من المفترض ان نبحث عنه هنا ؟ |
| Farkına bile varmadığı bir kör noktası olmasının garip olduğunu düşünmüyor musun? | Open Subtitles | ألا تظن انه غريب أن نجد لديها "نقطة ميتة" بدون أن تلاحظها؟ |
| Bizim çok para kazandığımızı düşünüyor olabilirsiniz. | Open Subtitles | قد تظن انه يجب علينا كسب الكثير من المال |
| Beni öylece görmezden gelebileceğini mi sandın, sanki benim hiçbir duygum yokmuş gibi sanki hiç oturup bütün gece konuşmanı dinlememişim gibi. | Open Subtitles | هل تظن انه بإمكانك ان تتجاهلنى وكأننى لا أملك اى احساس كأننى لم أكن هناك أبداً لم استمع اليك تتحدث طوال الليل |
| Sizce Emily tıbbi tedaviyi bıraktığında ne yapılmalıydı? | Open Subtitles | عندما قررت إيميلي التوقف عن أخذ العلاج الطبي؟ ما الذي تظن انه كان يجب إجراؤه بالضبط؟ |
| sence, öldürüleceği konusunda... neden yalan söylemiş olsun? | Open Subtitles | لماذا تظن انه يكذب على نفسه ؟ .حين عنيت انه سيقتل |
| Eğer bu evi çizersem anlar mı sence? | Open Subtitles | هل تظن انه سوف يفهم عندما ارسم هذا البيت؟ |
| sence bunu o kadını o odaya almadan önce düşünmüş olman... gerekmiyor muydu? | Open Subtitles | ألا تظن انه من المفروض ان تكون قد فكرت في هذا قبل أن تاخذ هذه المرأة في هذه الحجرة؟ |
| sence bunu o kadını o odaya almadan önce düşünmüş olman... gerekmiyor muydu? | Open Subtitles | ألا تظن انه من المفروض ان تكون قد فكرت في هذا قبل أن تاخذ هذه المرأة في هذه الحجرة؟ |
| Seni var olan tek düşmanla savaşa soktuk sen de onun en yakın dostun olduğunu sanıyorsun. | Open Subtitles | نحن فقط وضعناك فى حرب مع العدو الواحيد الموجود و انت تظن انه افضل صديق لك |
| Okulda her an bana kim olduğum hatırlatılmıyor mu sanıyorsun? | Open Subtitles | ؟ الا تظن انه يتم تذكيري في كل دقيقة بمن انا في المدرسة |
| Bunu bütün gün yapamayacağımı mı sanıyorsun? | Open Subtitles | الا تظن انه يمكنني الاستمرار بذلك كل اليوم؟ |
| Onu koruyabileceğini düşünüyorsun, ama yapamazsın. | Open Subtitles | تظن انه يمكنك ان تحميها .. لكنك لا تستطيع |
| Ahırdayken Reid'le ayrılmamamız gerektiğini düşünüyorsun, değil mi? | Open Subtitles | تظن انه يجب انا وريد ان نبقى سوية في الحظيرة,اليس كذلك؟ |
| Bunda başka birinin parmağı olabileceğini düşünmüyor musun? | Open Subtitles | انا تظن انه من المحتمل ان يكون لأحد يد فى هذا ؟ |
| Peki okuma yazma bilmen gerektiğini düşünmüyor musun? | Open Subtitles | ألا تظن انه يجب عليك تعلم القراءة و الكتابة؟ |
| İlk önce dişlerimizi fırçalamamızı düşünüyor musun? | Open Subtitles | هل تظن انه يجب علينا اولاً ان نغسل اسنانا ؟ |
| Tut şunu. Demek bana ateş edebileceğini sandın? | Open Subtitles | امسك هذا ,هل تظن انه بوسعك ان تطلق النار علي ؟ |
| Howard, soru şu: "Sizce hangi Deep Powder aktörü ölmeli?" | Open Subtitles | هوارد ان السؤال من الممثل الذى تظن انه يجب ان يقتل؟ |
| Belki de bu yüzden adamı yolabileceğini düşündün. | Open Subtitles | وربما هذا هو السبب الذي جعلك تظن انه يمكنك ان تحتال عليه |
| Ne sanıyorsunuz çocuk bahçesi mi işletiyor? | Open Subtitles | ماذا تظن انه يدير هنا؟ ملعب للاطفال او شئ من هذا |