| Bir gün içinde yeterince çılgın kadınla uğraştım. | Open Subtitles | تعاملت مع ما يكفي من النساء مجنون اليوم. |
| Senin gibilerle çok uğraştım. | Open Subtitles | لقد تعاملت مع نوعيتك فى الكثير من الاحيان |
| İşini bırakmanı nasıl karşıladı peki? | Open Subtitles | وكيف تعاملت مع استقالتك من وظيفتك؟ |
| Bunun gibi bir sürü sorunla başa çıktım. Ama bu adam hepsinden kötü. | Open Subtitles | لقد تعاملت مع كافة أنواع الخنازير و لكن هذا الشخص أسوء خنزير قابلته |
| Şimdiye kadar çok iyi idare ettin. Etkilendim, ki beni etkilemek zordur. | Open Subtitles | حسناً، لقد تعاملت مع هذا جيّداً، لقد أبهرتني، ومن الصعب فعل ذلك. |
| hallettim. Yarın için hazırlanıyoruz. | Open Subtitles | تعاملت مع الوضع سنقوم بذلك غدا دون تغيير |
| - Yani bundan çok daha zor olaylarla karşılaştım ama... | Open Subtitles | أعني. تعاملت مع حالات أسوء .. من حالتها بكثير. لكن |
| Önemli değil beyler. Daha önce de sahnedekilerin anneleriyle uğraşmıştım. | Open Subtitles | لابأس بذلك أيها السادة تعاملت مع أمهات بالمسرح من قبل |
| Karşına çıkardığımız her şeyi hallettin. | Open Subtitles | لقد تعاملت مع كل العوائق التي وضعناها لك بشكل ملفت للانتباه ماذا تقصد؟ |
| Ben bu çöplükle 10 senedir uğraşıyorum. | Open Subtitles | لكنى تعاملت مع هولاء لعشر سنوات |
| Biraz alışılmışın dışında ama ben daha kötüleriyle uğraştım. | Open Subtitles | لم أعتد على هذا لكنني تعاملت مع أسوء من هذا |
| Bak Jimmy, Luthor'lar ile daha öncede uğraştım. | Open Subtitles | اسمع , جيمي , لقد تعاملت مع آلوثر من قبل |
| Ben KGB'de iken "vory v zakone" ile uğraştım. | Open Subtitles | لقد تعاملت مع عائلة فوريف ساكوني عندما كنت أعمل في المخابرات الروسية |
| Nasıl karşıladı? | Open Subtitles | وكيف تعاملت مع هذا ؟ |
| - Boşanmayı nasıl karşıladı? | Open Subtitles | ـ كيف تعاملت مع الطلاق ؟ |
| Bu konuyu aydınlatmak için size teknolojinin çok basit ve olağan bir problemle nasıl başa çıktığını göstereceğim. | TED | ولكي أوضح هذه النقطة أريد أن .. أريكم كيف أن التكنولوجيا تعاملت مع السؤال اليومي البسيط الشائع دوما .. |
| San Francisco'da işleri benim için nasıl idare ettiğini anlat. | Open Subtitles | اخبرينى كيف انك تعاملت مع الأمور لصالحى فى "سان فرنسيسكو" |
| Demek istediğim, onun sadece tek bir yasal işini hallettim, ...o da pastane açmasıyla ilgiliydi ve orası da zaten yandı kül oldu. | Open Subtitles | صحيح ، تعاملت مع قضية تخصها بخصوص مخبز امتلكته ، أجل و الذي لسوء الحظ احترق كلياً |
| Sadece, Kriptonite'ten etkilenmiş Bir sürü kişi ile karşılaştım ve bizim için hiç iyi bir şekilde sonlanmadı. | Open Subtitles | لقد تعاملت مع الكثيرون ممن تعرضوا للكريبتونايت ولم ينتهي بنا الأمر أبداً كأصدقاء أو بالمصافحة |
| Pi günlerimde ben de bazı böceklerle uğraşmıştım. | Open Subtitles | تعاملت مع بعض البق الذي ظهر في أيام النسبة الثابتة |
| Bu durumu olgunlukla hallettin. | Open Subtitles | لقد تعاملت مع هذا الامر بنضوج جداً |
| Ama Emily ile 6 yıldır uğraşıyorum. | Open Subtitles | ولكن لقد تعاملت مع إيميلي منذ ستة سنوات |
| Halkla ilişkiler öğrendim. Büyük egolarla baş etmeyi, sorun çözmeyi. | Open Subtitles | تعلمت مهارات من الناس تعاملت مع أشخاض ذو نفوذ |
| Endişelenmeyin Sayın Başbakan. Hutt'lardan daha beterleriyle de başettim. | Open Subtitles | لا تقلق ايها المستشار لقد تعاملت مع اشياء اكثر خطورة من هاذا |
| Ama elimden geldiğince meselenin üstesinden geldim. | Open Subtitles | لكنّي أعتقد أنّني تعاملت مع الوضع بأفضل ما أمكنني. |