| Geçende karşıdan Karşıya geçerken bileğini incitmiştin. | Open Subtitles | رأيتك عندما لويت كاحلك و أنت تعبر الشارع |
| Cep telefonunda numara çevirmekle meşgul bir ahmak yüzünden kızının karşıdan Karşıya geçerken kötürüm kaldığını görmek nasıl bir şeydir bilir misin? | Open Subtitles | هل لديكِ أية فكرة كيف يبدو الوضع عندما ترين ابنتك معاقة بسبب أحمقٍ ألهاهُ هاتفه النقال عن رؤيتها تعبر الشارع |
| Ben buna katılmıyorum. "Gösterinizi izlemeyeceğim, ürünlerinizi satın almayacağım ya da caddede karşıdan Karşıya geçerken frenlemeyeceğim." | Open Subtitles | غير معقول، "لن أشاهد برنامجكم، ولن أشتري منتجاتكم، وسأصدمك بسيارتي لو رأيتك تعبر الشارع" |
| Sanırım karım başka bir adamla karşıya geçiyor. | Open Subtitles | اظن ان زوجتي تعبر الشارع بصحبة رجل آخر |
| Dur tahmin edeyim, bir ördek ailesi karşıdan karşıya geçiyor. | Open Subtitles | دعيني أخمن , عائلة من البطّ تعبر الشارع |
| Kendi pastası değil diye sokağın karşına geçmeyecek kadar kibirlisin. | Open Subtitles | أفخور بنفسك وأنت تعبر الشارع لأنها لايمكنا أن تعد الكعكة بنفسها؟ |
| Kendi pastası değil diye sokağın karşına geçmeyecek kadar kibirlisin. | Open Subtitles | أفخور بنفسك وأنت تعبر الشارع لأنها لايمكنا أن تعد الكعكة بنفسها؟ |
| Karşıya geçerken elini tutmak istedi. | Open Subtitles | لقد جعلتك تمسك بيدها وأنت تعبر الشارع. |
| - Karşıya geçerken dikkat et. | Open Subtitles | - احذر وانت تعبر الشارع |