| İtirazın mı var? | Open Subtitles | ما الذي تعترضين عليه؟ |
| İtirazın varsa söyle! | Open Subtitles | إن كنتِ تعترضين فقولي، أيتها الحمقاء! |
| Bu karşılaştırmaya itiraz ediyorsun çünkü o lösemiden kurtuldu ama Michael'ın insanlara, mekanlara ve diğer şeylere zehir saçma kabiliyetine bakarsak hastalığının geçmesini mucizeden çok profesyonel nezakete bağlıyorum. | Open Subtitles | تعترضين على تلك المقارنة لأنه ناج من اللوكيميا، لكن نظرا لقدرة ميخائيل لإزالة السموم |
| Tam olarak neye itiraz ediyorsunuz Bayan Florrick? | Open Subtitles | علامَ تعترضين بالضبط يا سيدة فلوريك؟ |
| Hiddetlen, itiraz et. | Open Subtitles | تغضبين , تعترضين |
| Sen her şeye itiraz ediyorsun. | Open Subtitles | أنت تعترضين دائماً. |
| Neye itiraz ettiğin de. | Open Subtitles | ولا أبالى بما تعترضين عليه. |