"تعرفهُ" - Translation from Arabic to Turkish

• tanıdığın
• bilmen
• bildiğin
• tanıdığını
• biliyorsan
• Onu tanıyor
• ne bilirsin

- Merak etme dostum. Hepsi tanıdığın insanlar.
لا أحد لا تعرفهُ, لو أنّ هذا ما يُزعجُك.

Ya da daha da ileri gidelim, eğer bir sonraki sefer tanıdığın birini öldürürse nasıl hissedeceksin?
أو أفضل كيف ستشعر لو قتل أحداً تعرفهُ لاحقاً؟

Senin bilmen gereken bir şey gibiydi.
قد بدى أمراً يجب أن تعرفهُ أنتَ

- Deep Dream'le ilgili bilmen gerekenler var.
"هناك شيئاً ما يجب أن تعرفهُ بخصوص "ديب دريم

bildiğin şeye inanmaya devam etseydin rahat yaşayabilirdin.
إذا كنت غادرت فقط بما تعتقد أنك تعرفهُ كُنت لتعيش مُرتاح

- Evet. - Bu, büyücüyü tanıdığını gösteriyor.
اجل - هذا يدلُ على انكَ كنتَ تعرفهُ -

Ne biliyorsan söyle.
أخبرني كُل ما تعرفهُ بشأن هيليوس.

- Onu tanıyor musun?
هل تعرفهُ ؟

Bağlantı elemanları hakkında ne bilirsin ki sen?
ما الذي تعرفهُ عن هذا؟

Steven Walinski diye tanıdığın adam aslında gizli ajan.
إنَّ الرجلَ الذي تعرفهُ بإسمِ ستيفن ويلينسكي هو في الواقعِ عميلٌ متخفٍ

Steven Walinski diye tanıdığın adam benim partnerim.
إنَّ الرجلَ الذي تعرفهُ بإسم ستيفن ويلينسكي لهو شريكي

- Elyan tanıdığın adam değil artık.
إليان) لم يعد الرجل الذي تعرفهُ بعد الآن)

İşten tanıdığın biri olabilir.
أي أحد تعرفهُ من العمل؟

Şu taşın ardındaki her şey Kanada'dır. Bütün bilmen gereken de bu.
(كل شيء يتجاوز تلك الصخور تلك هي (كندا هذا كل ما يجب أن تعرفهُ

Dinle, Max bana bilmen gereken bir şey söyledi.
إستمع ،، (ماكس) اخبرني شيئاً عليكَ أن تعرفهُ

Hali hazırda bildiğin bir şeyde baştan başladığında kariyerinde bir değişiklik olur muydu?
لو أمكنكَ البدءُ من جديد وتعرف ما تعرفهُ الان هل ستكون حياتك المهنية مختلفة؟

bildiğin bir şeyden konuşalım o hâlde.
لنتحدث عن شيء أنتَ تعرفهُ جيـدًا

Onu benden iyi tanıdığını düşünüyorsun.
تظن أنّك تعرفهُ أكثر مني ؟

Zampa hakkında ne biliyorsan bana anlat, ben de bu gazeteyi şöminede yakarım.
أخبرني بما تعرفهُ عن (زامبا) وسأستخدم هذا لمساعدتك