| biliyorsun ki ben ne haşlanmış yımırta ne de kuruyemiş severim. | Open Subtitles | الآن , انت تعرف بأننى لا استطيع أكل البيض المسلوق او البندق |
| Bunu yapmak zorunda olduğumu da Şerif'in adamlarının bir aksilik var mı diye kontrole geldiklerini de biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعرف بأننى يجب أن أفعل هذا . وأنت تعرف أن رجال عمدة البلدة موجودين هناك لتأكد بأن ليس هناك مشاكل |
| - Yalan söylediğimi nereden biliyorsun? | Open Subtitles | كيف يمكنك أن تعرف بأننى أكذب ؟ |
| Bir yolu var Abraham. Ölüyü diriltebileceğimi biliyorsun. | Open Subtitles | هُناك طريقة يا (إبـراهام) أنت تعرف بأننى أستطيع إعادة الموتى. |