| Tabi ama bence burada işe yaramayacağını... gayet iyi biliyorsun sen. | Open Subtitles | بالتأكيد، ولكن أعتقد أنك تعرف جيدا أنها لن تساعدك في هناك. |
| Hayır, özgürlük elden gidebilir, bunu benim kadar iyi biliyorsun. | Open Subtitles | لا , الحريه من الممكن أن نُحرم منها كما تعرف جيدا ً |
| Sende benim kadar iyi biliyorsun ki, kaynak olmadığı takdirde dosyan hiçbir işe yaramaz. | Open Subtitles | تعرف جيدا كما أعرف ، أنه بدون المصدر ملفك هذا بلا قيمة |
| Benimle konuşmamasının sebebini gayet iyi biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعرف جيدا لماذا لعنة انها لا يتحدث معي. |
| Ailemin, Reginald'ı bütünüyle reddettiğini çok iyi biliyorsunuz. | Open Subtitles | أنت تعرف جيدا أن عائلتي قد تبرأت من ريجنولد |
| Sen de Vilkner'ın kimliğini iş arkadaşlarımız da bilseydi olacakları benim kadar iyi biliyorsun. | Open Subtitles | انت تعرف جيدا مثلى ما الذى سيحدث اذا تم معرفة هوية فيكنر عن طريق زملائنا |
| - Gayet iyi biliyorsun, artık bir ölüsün! | Open Subtitles | بماذا؟ انت تعرف جيدا.ايهاالميت |
| Kimin öldüğünü çok iyi biliyorsun! | Open Subtitles | اللعنة أنت تعرف جيدا من هي الميتة |
| Neden olduğunu gayet iyi biliyorsun. | Open Subtitles | أخبرني لماذا أنت تعرف جيدا لماذا. |
| Sen ne halt yediğini çok iyi biliyorsun. | Open Subtitles | انت تعرف جيدا ماذا يمكن أن نفعل |
| Gayet iyi biliyorsun ki sadece siz değil tüm Shivgad köyü benim ailemdir. | Open Subtitles | وأنت تعرف جيدا أن ليس فقط أنت اثنان .. ولكن كامل Shivgad هو عائلتي. |
| - Adının Camilla olduğunu gayet iyi biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعرف جيدا كاميلا اسم بلدها. |
| Isak'la benim gizlice nişanlandığımı gayet iyi biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعرف جيدا أني و إسحاق ! بيننا سراً |
| Isak'la benim gizlice nişanlandığımı gayet iyi biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعرف جيدا أني و إسحاق ! بيننا سراً |
| Ne olduğunu çok iyi biliyorsun. | Open Subtitles | انت تعرف جيدا ماذا حدث؟ |
| Kim olduğumu çok iyi biliyorsun lanet olası! | Open Subtitles | أنت تعرف جيدا من أنا |
| Kim olduğumu çok iyi biliyorsun lanet olası! | Open Subtitles | أنت تعرف جيدا من أنا |
| Ne yapman gerektiğini çok iyi biliyorsun, Hastings. | Open Subtitles | انت تعرف جيدا مايجب عليك عمله |
| Bay Brody, siz de benim kadar iyi biliyorsunuz ki iddia makamı kapanış konuşmasına başladıktan sonra yeni delil sunulamaz. | Open Subtitles | ياسيدى برودى ، إنك تعرف جيدا كما أعرف أنه بمجرد أن يبدأ الادعاء الحجج الختامية ليس هناك أدلة جديدة |
| Floransa'nın ne yapacağını iyi biliyorsunuz. Her zaman yaptığımız şeyi... hiçbir şey. | Open Subtitles | انت تعرف جيدا ماذا تفعل فلورنسا, ما تفعله دائما, لا شيء |
| Arcadia' yı iyi biliyorsunuz, bay Addison? | Open Subtitles | أنت تعرف جيدا أركاديا، السيد أديسون؟ |