"تعرّفت" - Translation from Arabic to Turkish

• tanıdım
• tanıştım
• tanıdı
• tanıyorsun
• tanıdın
• tanıdığım
• tanıştınız
• tanıştığım
• tanıdığını
• tanımış
• tanırsanız
• tanıyamıyor muşum

Burada epey değişiklik olmuş. Zor tanıdım.
حصلت تغييرات كثيرة منذ إقامتي هنا بالكاد تعرّفت إلى هذا المكان

Tamam bakın, geçen haftalarda çocuklarınızı tanıdım, Onlar muhteşem
حسنا أنظروا لقد تعرّفت على أطفالكم الأسابيع القليلة الماضية إنهم رهيبين

Sevdiğim adamla tanıştım ve şimdi birlikteyiz.
تعرّفت بهذا الرجل الذي أحبه ونحن نعيش ببساطة

Garson fotoğrafı görünce hemen tanıdı, köşedeki masada oturduğunu söyledi.
تعرّفت النادلة عليه فوراً، وقالت أنّه جلس على طاولة بالركن،

Onu sadece birkaç haftadır tanıyorsun.
تعرّفت عليها منذ أسابيع قليلة فقط

Onları tanıdın mı?
هل تعرّفت عليهم؟

Gelmiş geçmiş en büyük kraliçeleri tanıdım ben.
تعرّفت على أروع الملكات التي عاشت من قبل

Sen de küçük, şişko bir oğlan gibiydin ama ben seni tanıdım.
كنتَ صبيّاً صغيراً بديناً أيضاً لكنّي تعرّفت عليك

Suç mahallindeki bazı adamları tanıdım.
تعرّفت على أحد أفراد الشُرطة بمسرح الجريمة.

Aslında ben taşındıklarından beri Joy'u bayağı iyi tanıdım.
في الواقع، لقد تعرّفت على جوي بشكل جيّد مُنذ أنْ انتقلوا إلى بيتهما.

Üzgünüm, iki kişiyle tanıştım ve demin beni bıraktılar.
عذراً، تعرّفت على رفيقين و اصطحبوني إلى هنا

Ben bu kızla satış toplantısında tanıştım. O inanılmazdı.
تعرّفت على هذه الفتاة في مؤتمر المبيعات، كانت رائعة.

Bir menajerle tanıştım. Çok tatlı bir menajer.
تعرّفت على وكيل وكيل وسيم جداً

Muhtemelen onu o gün tanıdı ve ne yaptığını merak ederek onu takip etti.
الأرجح أنّها تعرّفت عليه آنذاك، وتساءلت عمّا يفعل، وتتبّعته.

Onun suratını gördü, Ve onu tanıdı.
رأيتُ وجهها... لقد تعرّفت عليه.

Kızımı ne kadar iyi tanıyorsun?
كيف تعرّفت على إبنتي؟

Onu tanıdın mı?
هل تعرّفت عليها ؟

Ve tanıdığım insanların tekrar huzur bulmasını istiyorum.
هو أن يجد مَن تعرّفت ''.عليهم السلام أيضًا

Bahsettiğin kadınla Tarikat'ın hayran sitesinde mi tanıştınız?
إذن , تلك المرأة التي إتصلت بي بشأنها تعرّفت عليها في موقع معجبي البرنامج

Onun web sitesinde tanıştığım bir kaç harika insanla birlikte.
مع بعض الأشخاص المرحين الذين تعرّفت عليهم من موقعها الالكتروني

Parktaki kadın fotoğraftaki çocuğu tanıdığını söyledi.
مُربّية في الملعب قالت أنّها تعرّفت على الطفل الذي في الصورة.

Hizmetçi, kadını televizyondan tanımış.
لقد تعرّفت عليها الخادِمة من خِلال التّلفاز

Eminim, beni biraz daha iyi tanırsanız ne kadar ciddi olduğumu görürsünüz.
أنا متأكد لو أنكِ تعرّفت بي أكثر قليلاً فسترين مدى جديتي

Neden seni tanıdığım şekilde Bay Ross'u tanıyamıyor muşum?
لِمَ لا أتعرّف على السّيّد (روس) كما تعرّفت عليكَ؟