| Bira, şeker veya başka bir şey verme. O daha dört yaşında. | Open Subtitles | لا تعطه حلوى ولا بيره انه في الرابعه فقط |
| Emin olmadıkça, adama umut verme. | Open Subtitles | لا تعطي لهذا الرجل أملاً إلا عندما تكون متأكداً لا تعطه أملاً |
| Sahi mi? Al sana bir ipucu. Dinlemesi için demonu ona verme. | Open Subtitles | هذه نصيحة , لا تعطه أيا من نسخك التجريبية |
| Hapları elde etmek için her yolu deneyecektir. Bir şey vermedin, değil mi? | Open Subtitles | يمكنه اختلاق أي قصة لأجل حبة لم تعطه شيئاً، صحيح؟ |
| Allah bilir o da onlardandır. Ona bir şey vermeyin. | Open Subtitles | كل ما عرفناه بأنّه واحد منهم لا تعطه شيئ |
| Neden yerine ona sigaralarının bir kısmını vermiyorsun? Şanslı piç! | Open Subtitles | لماذا لا تعطه بعض السجائر بدلا منها أيها الوغد المحظوظ |
| Sana bir tavsiye birini kızdıracak olursan onlara, aleyhinde kullanabilecekleri bir şey verme. | Open Subtitles | إليك نصيحة.. إن كنت ستغضب أحدهم فلا تعطه العصا ليضربك بها |
| Oraya geldiği zaman, ona gerçek adını verme, anlıyor musun? | Open Subtitles | - عندما يصل , لا تعطه إسمك الحقيقي هل تفهم ؟ |
| Herşeyin iyi olacağını nerden biliyorsun? Boş yere umut verme. | Open Subtitles | لست واثقاً من ذلك لا تعطه أملاً زائفاً |
| O korkmanı istiyor. Ona istediğini verme! | Open Subtitles | أنه يريدك أن تخاف لا تعطه ما يريده |
| Tutmaması için eline bir bahane verme yeter. | Open Subtitles | فقط لا تعطه سبباً يجعله لا يفي بوعده |
| Tek istediği şey ilgi çekmek ama sakın ona istediğini verme. | Open Subtitles | إنه يريد الإنتباه لا تعطه السعادة |
| -Lütfen verme ona Roy | Open Subtitles | -أرجوك لا تعطه اياها -روي لا تعطيه ، رجاء |
| - Malzeme listesini neden vermedin? | Open Subtitles | وقلت بما أنك تعمل في المجال ـ لماذا لم تعطه قائمة المنظفات؟ |
| İksiri ona vermedin. Seni gördüğü yerde öldürür. | Open Subtitles | فأنتَ لمْ تعطه الشراب إنْ رأى وجهك ثانيةً سيقتلك فوراً |
| Ama para vermedin, değil mi Letty? | Open Subtitles | لكنكِ لم تعطه أياً منه يا "ليتي"، أليس كذلك؟ |
| Ruhunu uyuşturduğunu söylüyor. Haldol vermeyin. | Open Subtitles | تقول أنه لا يجعلها تشعر بروجها لا تعطه لها |
| Tetikleyiciye basma şansı vermeyin. | Open Subtitles | لا تعطه فرصة للضغط على الزناد. |
| Teşekkür ederim. Kariyer tavsiyeleri vermiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | شكرا , انت لم تعطه اي نصيحة عملية اليس كذلك ؟ |
| Seçimi ona bırakma. Yolun sonu ölüm olur. | Open Subtitles | لا تعطه الخيار تلك الطريقة للموت |
| Kontrol etmesi için bir neden vermezsen keyfimiz tıkırında demektir. | Open Subtitles | لو لم تعطه أي سبب . لكي يتفقد عنك ، إننا في أمان |
| Vize başvurusunu sen vermemişsin! | Open Subtitles | لم تعطه إستمارة تأشيرته |