| Bay Santoro, suçlama için bir yorum yapar mısınız? | Open Subtitles | يا سيد سانتورو، هل يمكن أن تعلق على هذه التهم؟ |
| Polis henüz nişancı atışlarıyla bağlantılı herhangi bir yorum yapmadı. | Open Subtitles | الشرطة لم تعلق علي أي ارتباط * بعمليات القاتل القناص |
| Kendinizi sizi atmak istedikleri yerde bulursunuz. | Open Subtitles | تعلق في أي مدينة قرروا رميك فيها أين أنا ؟ |
| Bu korkutucu,çünkü hızlı gidiyorsun ve orda asılı kalmak istemiyorsun. | Open Subtitles | ذلك مخيف لأنك تتحرك بسرعة، ولا تريد أن تعلق هناك. |
| Doug için, hepsi standartlara sıkı sıkıya bağlı olup insanlara yumuşak olmadan geçiyordu. | TED | بالنسبة لدوغ تعلق الأمر بالصرامة في المعايير والتسامح مع الناس. |
| Bana baksana. Hayatının geri kalanında bu cehennem deliğinde sıkışıp kalmak mı istiyorsun? | Open Subtitles | هل تريد أن تعلق طيلة حياتك في بؤرة الجحيم هذه؟ |
| Paltonu, diplomanı ve tablolarını nereye asıyorsun? | Open Subtitles | هذه ليست مكاتب فأين تعلق أشيائك ؟ |
| Ayrıca önce bunları kesmelisin, yoksa arasına hayvanlar sıkışıyor. | Open Subtitles | ويجب تمزيق هذه أولاً وإلا قد تعلق فيها الحيوانات. |
| Polis, henüz bu bilgi hakkında yorum yapmadı. | Open Subtitles | الشرطة لم تعلق لحد الان على التقرير الغريب |
| Hayır müfettiş, bir kadının vücudu hakkında yorum yapmamalısınız. | Open Subtitles | كلا، ايها المفتش يجب أن لا تعلق على جسم الأمرآة |
| Onlar yazı değil, sadece "yorum". | Open Subtitles | على الكثير من المواقع أنت لا تصدر أنت تعلق |
| Kendinizi, sizden kurtulmaya karar verdikleri şehirde bulursunuz. | Open Subtitles | تعلق بأي مدينة يقررون القاءك بها |
| Kendinizi sizden kurtulmaya karar verdikleri şehirde bulursunuz. | Open Subtitles | {\cCC0000\3cFFFFFF} "تعلق في أي مدينة قرروا رميك فيها". |
| Boya parçacıklarının birazı dermisin jelimsi yapısında asılı kalırken, diğerleri fibroblast denilen deri hücrelerince yutulur. | TED | بعض جزيئات الحبر تعلق في المصفوفة الهلامية في الأدمة بينما تبتلع خلايا في الأدمة تدعى الخلايا الليفية الباقي منه. |
| Bu iş tamamen zamanlamaya bağlı. | Open Subtitles | هذا تعلق الشغل الكامل على شيء واحد: التوقيت. |
| Balinalar, sudan çıkmış olan yavruları almazlar, ama hızları onları karaya sürükleyebilir ve sonra sıkışıp kalma tehlikesi ortaya çıkar. | Open Subtitles | تهاجم الحيتان الصغار التي خرجت للمياه لكن أحياناً يمكنهم نشاطهم من الصعود للشاطئ حيث هناك خطر حقيقي من أن تعلق هناك.. |
| Yapmamız gereken çok şey var ve sen çok efemine bir ilan asıyorsun. | Open Subtitles | لدينا الكثير للقيام به، و أنت... تعلق لوحة مخنثة جداً. |
| Dur biraz. Bazen sıkışıyor. | Open Subtitles | اوه يعتمد عليك يعتمد عليك أنها تعلق احيانا |
| Sonra kuzey sarı asma kuşları ve onların yuvalarını asmaları. | Open Subtitles | وأيضًا هناك طيور الأوريول الشمالية وهي تعلق أعشاشها |
| Söz, donmuş gibi havada öylece asılı kalır... ama muhakkak kaldığı yerden devam ederdi. | Open Subtitles | العبارات تعلق في الجو كما لو أنها مجمدة ومن دون شك تؤخذ في وقت لاحق |
| Bu arada okulu ve koçu da babasının açıklamasıyla ilgili hiçbir yorumda bulunmadı. | Open Subtitles | لم تعلق المَدرسة على الحادثة ولم يفعل المٌدرب هو الآخر |
| Bu şiirde de, adam bir bambu yer yatağına takılmış. | TED | و فى هذة الحالة يكون الرجل قد تعلق بالمرتبة الخيزران. |
| Altılı paket tutacaklarını kesmelisin, yoksa balıklar takılıyor. | Open Subtitles | يجب تمزيق حمّالة العلب السداسية وإلا تعلق فيها الأسماك. |
| - Dayan, koca adam. - Haklısın. | Open Subtitles | تعلق بهذا , ايها الرجل الكبير انت محق - |
| Daha ziyade bar duvarlarına asılan etli butlu kadın resimlerini. | Open Subtitles | غالباً صور النساء الممتلئات الجسم التي تعلق فوق صالات الحانات |
| Henry apartmandaki bu kızdan hoşlanıyordu, sonra kız buna çıkma teklif etti. | Open Subtitles | هنري تعلق بالفتاه الثريه بالمبني الذي يعمل به وفي الاخر طلبت منه ان يخرج معها ايا كان |