"تعلمان" - Translation from Arabic to Turkish

• biliyorsunuz
• Bilirsiniz
• Bildiğiniz
• bilirsin
• biliyor musunuz
• Bilmiyor
• biliyordunuz
• biliyor musun
• farkında
• bildiğinizi
• farkındasınız
• biliyorsunuzdur

Bunu ikiniz de biliyorsunuz, ama ben yine de yüksek sesle söyleyeceğim.
أنتما الإثنان تعلمان هذا و لكني سأقولها بصوت عالي على أي حال

Boşanmanızın onun suçu olduğuna inandığını biliyorsunuz ve bu tamamen doğal.
هل تعلمان أنه يعتقد أن الطلاق خطؤه هو وهذا طبيعي تماماً

Endişe edeceğin son şeyin ben olduğumu biliyorsunuz değil mi?
تعلمان أنني أقل شيء تقلقان بشأنه الآن، أليس كذلك ؟

Evet, şey, Bilirsiniz bütün mahzeni aradım, ama hiçbir şey yok.
كما تعلمان لقد بحثت في كل مكان و لم اجد شيئاً

Birbirinize dair her şeyi Bildiğiniz halde nasıl da saklambaç oynuyorsunuz...
كيف تتظاهران بأنكما لا تعلمان أيّ ..شيء بينما تعرفان أحدكما الآخر جيّدا

sayılır yani, bu biraz garip,ama ben onun hakkında düşünmeyeceğim, çünkü buna ihtiyacım yok bilirsin mutlu olmalıyım şu anda.
نوعـا مـا الأمـر غريب نوعـا مـا لكني لن أفكر فيه لأنه لا يتوجب عليّ ذلك تعلمان ؟

Tamam, öncelikle, el ele tutuştuğunuzu biliyor musunuz?
حسناً، أولاً أنتما تعلمان أنكما ممسكان بأيدي بعضكما؟

Bence ikiniz de ne döndüğünü biliyorsunuz ve niyeyse beni karanlıkta bırakıyorsunuz.
أظن أن كليكما تعلمان ما الذي يحصل. ولسبب ما، لا تريدان إخباري.

Sizin için her şeyi yaparım biliyorsunuz.
وأنتما تعلمان أنى أفعل أى شئ لأجلكما ؟ أليس كذلك ؟

Her ikinizde kızınıza ne kadar saygı duyduğumu ve sevdiğimi biliyorsunuz.
كلاكما تعلمان كم أحترم ابنتكما كم أحب ابنتكما

Durun, bundan ne kadar nefret ettiğimi biliyorsunuz.
إنتظرا . أنتم تعلمان كم انا أكره هذه المواقف

Sen de ağabeyin de benim iznim ve gözetimim olmadan asla silahlarıma dokunmanızın yasak olduğunu biliyorsunuz.
إنّكِ وأخاكِ تعلمان بأنّه محظور عليكما لمس أسلحتي دون إشراف مباشر منّي

biliyorsunuz... sizinle gönüllü olarak... avukatım olmadan konuşuyorum.
كما تعلمان ، أنا أتحدّث إليكما عن طيب خاطر بدون حضور محامٍ

Bilirsiniz, siz ikiniz çok şirin bir çift olmuşsunuz.
هل تعلمان أنكما تشكلان ثنائيا مثيرا جدا؟

Hayır, kafana takma. Sadece içgüdüydü, Bilirsiniz.
لا، لا عليكِ من ذلك فقد كان أمراً غريزياً، كما تعلمان

Bilirsiniz, "uyuşturucu yok, alkol yok, insanları çağırmak yok."
كما تعلمان في حالة عدم وجود مخدرات وكحول وعدم وجود أشخاص غرباء

Bildiğiniz gibi bugün bizim için çok değerli birisini kaybettik.
كما تعلمان لقد فقدنا شخص عزيز عليـنا، اليـوم

Burada çalışıyorum, bilirsin, alçıpan, boru döşeme işleri.
في المدينة حيثُ أعمل، تعلمان ، كالبناء وتركيب الأنابيب

Eğer bir sorun olsaydı kimin kıçı tehlikede olacaktı biliyor musunuz?
؟ المحك على سيكون من تعلمان هل تعقيدات, حدثت فلو

Bilmiyor musunuz? Annenizden daha iyi bir aşçıyım.
ألا تعلمان اننى بارع فى الطبخ أكثر من أمكما؟

Ben ona, o da bana vurulmuştu. Her ikiniz de bunu biliyordunuz.
كنت مغرماً بها وهي كانت مغرمة بي وأنتما تعلمان ذلك

Çünkü bu sene 2 bilet kazandım. Bu ne demek biliyor musun?
لأننا في هذه السنة و حصلت على تذكرتين, لذا تعلمان ما الذي يعنيه ذلك؟

Siz tüm gece boyunca aynı kapşonluyu giydiğimin farkında mısınız?
أنتما يارفاق، تعلمان بأني كنتُ مرتدياً لنفس السترة طوال الليل ؟

Siz bu düşük eğitim kurumunda saklanan ve saklanamayan her kirli çamaşırı biliyorsunuz o yüzden o rehberin yerini bildiğinizi biliyorum.
أنتما تعلمان أين تُدفن الاجساد وأين تحيا الجثث في هذه المؤسسة للتعليم الدنيء لذا أعلم أنكما تعلمان أين مكان دليل الهاتف.

İkiniz de bunun tamamen rezalet olduğunun farkındasınız, değil mi?
أنتما تعلمان ان ذلك ضرباً من الجنون، صحيح؟

Şahsi olmayan laboratuvarın nasıl olacağını biliyorsunuzdur.
تعلمان كيف تنعدم الخصوصية بالمختبرات , رأيت أن نلتقي هنا