"تعلمت ذلك" - Translation from Arabic to Turkish

• öğrendin
• öğrendiniz
• öğrenmiştim
• öğretilmişti
• öğrendim
• öğrenmiş
• - Öğrendin

Bunu psikoterapi grubunda mı öğrendin?
هل تعلمت ذلك في مجموعتك الخاصة بالعلاج النفسي؟

Bu tür sözleri nereden öğrendiniz?
اين تعلمت ذلك النوع من اللغة الانجليزية ؟

Evet, sağ olun. Çok beceriklisiniz. Nereden öğrendiniz?
أجل أنت جيد جداً في هذا أين تعلمت ذلك ؟

Çünkü 3. sınıfta sağlık dersinde öğrenmiştim.
لإنني تعلمت ذلك فى فصل الصحة بالمرحلة الثالثة.

Basit bazı şeyleri öğrenmemiş çok fazla zeki çocuğa rastlıyorum, örneğin dakik biri olmak gibi. Bu bana sekiz yaşımdayken öğretilmişti.
كنت أرى الكثير جداً من تلك الأطفال الأذكياء الذين لم يتعلموا الأشياء الأساسية , مثل كيفية إحترام الوقت . تعلمت ذلك عندما كنت في الثامنة من عمري .

Etrafımdaki herkesin beni öldürmeye çalıştığı düşman bölgesinde bunu ilk elden öğrendim.
تعلمت ذلك مباشرة في أرض العدو حين كان الجميع حولي يحاول قتلي

Bunu senden öğrenmiş olmalı.
..لابد انها تعلمت ذلك منك

- öğrendin mi?
انت تعلمت ذلك ؟

- Uyuşturucu okulunda mı öğrendin?
أيتن تعلمت ذلك أيها المغفل ؟ في مدرسة المخدرات ؟

Gerçektende çok güzel dans ediyorsun. Nerede öğrendin?
. ترقص فعلاً على نحو رائع أين تعلمت ذلك ؟

Muhtemelen buraya son gelişinde öğrendin bunu yapmayı.
ومن المرجح أنك تعلمت ذلك من آخر زيارة لك هنا.

Bunu amcanın çiftliğinden mi öğrendin yoksa erkek fahişe olarak geçirdiğin yazlarda mı?
هل تعلمت ذلك في مزرعة عمك حقاً أم أنك كنت تعمل كرجل عاهر في الصيف؟

Princeton'da Güney Avrupa'nın Dinî Müziği dersinde mi öğrendin bunu?
هل تعلمت ذلك في كنيستك الموسيقية في غرب أوروبا في برينستون ؟

Bunu Middleton'da mı öğrendiniz yoksa daha önce yaptığınız bir şey miydi?
تعلمت ذلك في "ميدلتون"، أم أنّك حنثت باليمين من قبل؟

Yatılı okulda zooloji dersinde öğrenmiştim.
لقد تعلمت ذلك فى فصل علم الحيوان فى المدرسه الداخليه

68'de Vietnam'da öğrenmiştim.
لقد تعلمت ذلك وأنا في فيتنام عان 1968.

Bu bana çok ama çok gençken öğretilmişti.
تعلمت ذلك عندما كنت صغيرة جداً .

Fakat bazen yapmamamız gerekirken açıkça konuşuyoruz ve bunu 10 yıl önce ikiz kardeşimi hayal kırıklığına uğrattığımda öğrendim.
لكننا أحياناً نتحدث عندما لا ينبغي علينا أن نتحدث، حيث تعلمت ذلك عندما خَذلتُ أخي التوأم منذ أكثر من ١٠ سنوات.

Sanırım senden öğrenmiş.
أخمن أنها تعلمت ذلك الأمر منك