| Senin için, senin ve çocuklar için yaninda oldugumu bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أريدك أن تعلمى أننى هنا من أجلك ولأجل الأطفال |
| Senin için, senin ve çocuklar için yanında olduğumu bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أريدك أن تعلمى أننى هنا من أجلك ولأجل الأطفال |
| Ve, uh, bilirsin, poponu acıtır... kalbine delik açar ve bu tür şeylerdir. | Open Subtitles | انتِ تعلمى ، الالم فى القلب او اى شىء مثل هذا |
| Mitch ve ben de aynı zor zamanları yaşadık Biliyorsun. | Open Subtitles | انت تعلمى انا و متيش لقد مررنا ببعض الاوقات العصيبه. |
| Onu yerleştirmek için beynini kesip açmaları gerektiğini Biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعلمى انهم سيضطروا لفتح مخها من اجل توصيلها ؟ |
| Hava dalışı gezimi iptal ettirdiğimi bilmek istersin diye düşündüm. | Open Subtitles | اعتقد انكى يجب ان تعلمى اننى الغيت رحلة القفز الحر |
| Uyan, Charlie. Aklını kullan. Bir şeyler öğren! | Open Subtitles | أستيقظى تشارلى أستخدمى ذكائك , تعلمى شيئا ما |
| Sarah, bilmeni istiyorum; Başaramasam da, işimi yapıyor olacağım. | Open Subtitles | سارة ، أريدك أن تعلمى فى حالة عدم نجاتى ، أننى كنت أقوم بعملى |
| Ve bilmeni isterim ki bir şeye ihtiyacın olursa kendini kötü hissedersen ya da konuşmak istersen senin yanında olurum. | Open Subtitles | و أريدك أن تعلمى اذا احتجتِ الى أى شئ أذا كنت فى حاله سيئه وأردتى التحدث مع أحد |
| O hakaretlerin hiç hoşuma gitmediğini bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أريدك أن تعلمى فقط مقدار تقديرى لك لهجومك الشخصى على |
| Bugünlük okulum yeni bitti, bilirsin bu her zaman için güzel bir şeydir. | Open Subtitles | . حسناً ، أنتهيت من المدرسة لهذا اليوم ، كما تعلمى ، دائما هذا شئ جيد |
| Yaşlandığın zamanda her şeyi bilirsin umarım. | Open Subtitles | أتمنى أن تظلى تعلمى كل شئ عندما تتقدمى فى السن |
| Erkekler nasıldır bilirsin. Hoşlandıkları kızları çekiştirip dururlar. | Open Subtitles | انتِ تعلمى كيف الاولاد, دائماً يكذبون عن البنات التى يعجبون بها بشده |
| Gayet iyi Biliyorsun ki 21.yüzyıl böyle bir şeye sahip değil. | Open Subtitles | أنت تعلمى جيداً أن القرن الواحد العشرين ليس به شيء مثلها |
| Onunla olduğumu Biliyorsun, öyleyse neden aptalca sorular soruyorsun? | Open Subtitles | تعلمى أني كنت معها إذن لما هذه الأسئلة الغبية؟ |
| Michael Elliot'ın Nick Bodeen adında bir adamla bağlantısı olup olmadığını Biliyor musunuz? | Open Subtitles | هل تعلمى ان كان مايكل إليوت لدية أى اتصالات مع رجل يدعى بودين |
| Bu adamı zehirlemem için kaç para önerdiler Biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعلمى كم مرة اريد ان اقوم بتسميم هذا الرجل ؟ |
| Su yok, çırılçıplak küvette. Neler hissettiğini bilmek ister misin? | Open Subtitles | بلا ماء، فقط عارية فى الحمام أتريدين أن تعلمى شعورها حينئذٍ؟ |
| Bak da öğren, ufaklık. 150 dolar. Zahmetsiz. | Open Subtitles | انظرى و تعلمى يا فتاة مئة و خمسون دولار ليست مشكلة |
| Eğer benim hakkımda bir şey bile bilmiyorsan, şunu bilmen gerek. | Open Subtitles | إذا لم تكونى تعلمى شئ عنى ، يجب عليكٍ معرفة هذا |
| Anlaşmayı bozmuş oluyorum, ama öğrenmek zorundasın... çünkü buradan çıkmam için bana yardım etmelisin. | Open Subtitles | أنا بذلك أكسر التعليمات ولكنك يجب أن تعلمى لأنك يجب أن تساعدينى على الخروج من هنا |
| Nerede olduğunu öğrenmek istiyorum. Ya biliyorsundur ya da bilmiyorsundur. | Open Subtitles | أريد أن أعلم أين تكون المقبرة وإما تكونى تعلمى أم لا |
| farkında değilsin galiba, ama ben o para için kıçımı yırtıyorum! | Open Subtitles | ! أن أعمل بجد من أجل ذلك أريدك أن تعلمى ذلك |
| Benim için ne kadar önemli olduğunu bilmiyor musun? | Open Subtitles | هل أنتى جاده ؟ أنتى تعلمى مدى أهمية هذا لى |
| Irene... Dickie'nin neyle uğraştığını bilmiyorsun. Değil mi? | Open Subtitles | آيرين، أنت لم تعلمى ما كان يخطط له ديكى، أليس كذلك؟ |
| Senin bundan haberin vardı ve bana söylemedin mi? | Open Subtitles | انتظر لحظة ، انتى تعلمى بذلك ولم تخبرنى ؟ |
| Bunu sık yapmadığımızı bilmelisin, yani bu senin için büyük bir fırsat. | Open Subtitles | حسنا , يجب ان تعلمى أننا لا نفعل ذلك كثيرا لذا هذه تبدو كصفقة كبيرة حقيقية |