| Büyükbaban hakkında konuşmaman gerektiğini biliyorsun. | Open Subtitles | تعلم بأنّه ليس من المفترض أن تتكلم عن جدّك |
| İç çamaşırı giymen gerektiğini biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | انت تعلم بأنّه يفترض عليك لبس ملابس داخلية ، أليس كذلك ؟ |
| biliyorsun bankada hiçbir şeyim kalmadı. | Open Subtitles | تعلم بأنّه ليس لديّ شيء في البنك |
| Wolf'un elinde ve sen de biliyorsun ki asla yapmaz. | Open Subtitles | بل عائدٌ إلى (وولف) وأنت تعلم بأنّه لن يفعل ذلك |
| Sekreterin olamam biliyorsun. | Open Subtitles | تعلم بأنّه لا يمكنني أن أكون سكرتيرتك |
| El Cirujano olduğunu nereden biliyorsun? | Open Subtitles | "أنت لا تعلم بأنّه كان ال"سيروجانو |
| Yapabileceğini biliyorsun. | Open Subtitles | تعلم بأنّه يمكنه إيذائك |
| - Olmadığını biliyorsun! | Open Subtitles | أنت تعلم بأنّه ليس هناك |
| Onun haklı olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | تعلم بأنّه مُحق. |