Maddi sıkıntın olduğunu söylediğinde, aslında bir anlamda ezik olduğunu ilan etmiş oluyorsun. | TED | عندما تقول أن لديك مشاكل مادية، فأنت حينئذ تعلن بشكل جلي أنك خاسر. |
Eğer gerçekten 20 dk geçtiyse, artık ölümünü ilan edin. | Open Subtitles | اذا حقاً مضت 20 دقيقة, يجب عليك ان تعلن الوفاة. |
Prenses Diana, televizyonda, kara mayınlarının her tür gelişimin önünde somut bir engel olduğunu ilan ediyor ki bu çok doğru. | TED | الأميرة ديانا تعلن على التلفزيون أن الألغام الأرضية تشكل عائقا اساسيا إلى أي تطور، وهو حقيقة فعلا. |
Logoyu çıkardığınız anda, yorumlamanın önünü açıyorsunuz ve çalışmayı sonuç vermeyen bir hale getiriyorsunuz. Ve reklam yaparken, asıl kural sonuca varmaktır. | TED | وعندما تزيح الشعار, فإنك تفتح الباب للتفسيرات وتجعل العمل غير مقنع علي غرار الاقناع, عندما تعلن |
Hayatımı cehenneme çevirmek için ve bir radikal olarak gelişini duyurmak için. | Open Subtitles | حتى تجعل حياتي جحيماً حتى تعلن عن وصولها كواحده من الطبقه الغنيه |
Burası Air Force One. Acil durum bildiriyoruz. Tekrarlıyorum, Air Force One acil durum bildiriyor. | Open Subtitles | هنا طائرة الرئاسة، نعلن عن حالة الطواريء، أكرر، الطائرة الرئاسية تعلن عن حالة طارئة |
Bu şekilde adını ilân eder, kabiliyetlerin savaşın muzafferini belirlemesine imkân tanırsın! | Open Subtitles | هكذا تعلن اسمك؟ .. وتترك المهارات التى أتقنتها تقرر المنتصر |
Ortada bir ceset yoksa, Alaska yasalarına göre bir kişinin yasal olarak ölü beyan edilebilmesi için yedi yıl boyunca kayıp olması gerekiyor. | Open Subtitles | بدون جثمان حقيقى تحت قوانين ألاسكا لابد أن يظل الإنسان مفقود لسبعة أعوام قبل أن تعلن وفاته أو وفاتها قانونا |
Oscorp Endüstrileri dünyanın ilk elektromanyetik güç şebekesini gururla sunar. | Open Subtitles | تتشرف شركات "أوسكورب" أن تعلن عن أول شبكة كهرباء كهرومغناطيسية في العالم. |
Everglades Petro-Kimya bütün bu çevresel girişimleri duyuruyor. | Open Subtitles | ايفرجليدز للبتروكيماويات تعلن كل هذه المبادرات البيئية |
Fakat ofise girdiğimde biz aynı zamanda iflas ilan eden en büyük şehirdik. | TED | لكن في الوقت الذي ترشحت فيه للمنصب، كنا في ذلك الوقت أكبر مدينة في البلاد تعلن إفلاسها. |
Bilirsin, mahkemelerin birilerini resmen ölü ilan ettiklerini duyuyorsundur. | Open Subtitles | لقد سمعت ان المحاكم تعلن انهم موتى قانونا |
Emin olmadığı sürece hiçbir jüri birini suçlu ilan edemez. | Open Subtitles | لا توجد هيئة محلفين يمكنها أن تعلن عن رجل مذنب مالم تكن متأكدة. |
General Kuhster'i şansölye ilan ettikten sonra da tahttan çekileceksin. | Open Subtitles | عقب ذلك تعلن تنصيب الجنرال كوهستر رئيسا للوزراء وتتنازل عن العرش بهدوء |
Başçavuş, hakem olarak 1. Takım'ı kazanan takım olarak ilan etmeni emrediyorum. | Open Subtitles | سيرجنت ميجور انا امرك بان تعلن الفصيله الاولى هى الرابحه |
İngilizler Almanya'ya savaş ilan etti | Open Subtitles | يجب أن يحثوا أمريكا أن تعلن الحرب على المانيا |
Mantıksız, başkan bunu ilan ediyorsa, nasıl son adam olabilirim, aptal? | Open Subtitles | إذا كان الرئيس حول أن تعلن ذلك، ثم كيف أكون آخر رجل، غبي؟ |
Savaş ilan edebilir, ya da barış, ve en büyüleyicisi... canının istediği her toprağı alabilir. | Open Subtitles | يمكنها أن تعلن الحرب أو تصنع السلام والأكثر غرابة أنها يمكنها أن تستقطع أي جزء من الأرض لأي غرض ترغب به |
Oteller, cesetleri olduğu konusunda nadiren reklam yaparlar. | Open Subtitles | نادراً ما تعلن الفنادق الحقيقة، يكذبون فى حال وجود جثث. |
Bu adamlar Başkan Obama'nın suikastini duyurmak için Fox Haber'in Twitter hesabını ele geçirdiler. | TED | هذه المجموعة اخترقت حساب وكالة فوكس للأخبار على تويتر لكى تعلن اغتيال الرئيس أوباما. |
Alman Yüksek Komutası Narvik yakınlarındaki durumun değişmediğini bildiriyor. | Open Subtitles | # القيادة الألمانية العليا تعلن # # أن الأوضاع في نارفيك قد تغيرت # |
- Kendini terörist ilân eden bir örgütte yüksek mevkideydi. | Open Subtitles | في مجموعة تعلن بأنها منظمة ارهابية. |
Kraliçe bir kralı, sağ kol ise başka bir kralı beyan ettiğinde altın pelerinliler kimin barışını koruyacak? | Open Subtitles | عندما تعلن الملكة ملكاًَ والساعد آخر، سلامة من سيحمي عباءات الذهب؟ |
PFC, dünyaya ve hayranlarımıza bu iki dev MMA titanı arasında bir kemer müsabakasını olacağını zevkle ve gururla açıklamak istiyor. | Open Subtitles | وPFC أود أن أعلن ويسر وتفخر بأن تعلن لعالمنا وجماهيرنا، |
Mike, başkan yardımcısı, dönen bir domuzun önünde Yahudilerle dayanışma içinde olduğunu duyuruyor. | Open Subtitles | مايك، نائبة الرئيس تعلن تضامنها مع الشعب اليهودي وهي تأكل لحمِ الخنزير. |
Hava kuvvetleri uçak kaybettiğinde genelde bunu duyurmaz. | Open Subtitles | فالقوات الجويه لا تعلن أبداً للصحافه بانهم فقدوا طائره |
Menkul Kıymetler ve Mübadele Komisyonu SEC, bildiklerini, bu güne kadar açıklamadı. | Open Subtitles | حتى اليوم لم تعلن لجنة سرية المعلومات والمبادلات القانونية عن معلوماتها فى هذا الشأن |