| Peki, bizim gibi yaşamak istedim, şimdi sana bizim gibi ölmek olsun sanırım. | Open Subtitles | حسناً ، أنتم أردتم أن تعيشوا مثلنا . الآن أعتقد أنكم ستموتون مثلنا |
| Geçen 20 yılda bazı standartlara göre yaşamak için seçildiniz. | Open Subtitles | لذلك للسنوات العشرون الماضية اخترتوا أن تعيشوا تحت ضوابطاً محددة |
| Zincirlerle yaşamak boyun eğmek demek aşağılamaya ve hakarete. | Open Subtitles | أن تعيشوا مكبلين بالأصفاد فهذا هو الهوان و الذل و العار |
| Ve krallar gibi yaşayın. Krallar gibi... yaşayın... | Open Subtitles | و تعيشوا كما الملوك كما الملوك. |
| Eğer mavi gezegenimizi yukarıdan uzayın derinliklerinden... görme şansını elde etmiş olsaydınız... | Open Subtitles | إذا ما كتب لكم أن تعيشوا لتروا ...أعجوبة كوكبنا الأزرق .... من أعماق الكون |
| O iğrenç motel yerine hepiniz burada yaşamalısınız. | Open Subtitles | يجب أن تعيشوا هنا جميعاً بدلاً من النُزُل الرث هذا. |
| Baba, asla annemle birlikte yaşamayacaksınız, değil mi? | Open Subtitles | أنت وأمي لن تعيشوا ثانية برفقة بعض أليس كذلك؟ |
| Kaçın, belki hayatta kalırsınız. | Open Subtitles | أهربوا وقد تعيشوا |
| # Zincirlenmiş yaşamak... # ...aşağılanmaya ve alçaklığa boyun eğmektir. | Open Subtitles | أن تعيشوا مكبلين بالأصفاد فهذه هي المهانة و هذه هو الذل و العار |
| Eğer burada yaşamak istiyorsan, yarını düşünmek zorundasın. | Open Subtitles | اذا أردتم أن تعيشوا هنا فيجب أن تفكروا بالغد |
| Sonsuza dek yaşamak ister misiniz? | Open Subtitles | هيا أيها القرود هل تريدون أن تعيشوا ، إلى الأبد ؟ |
| yaşamak istiyorsanız hemen konteynırdan çıkın! | Open Subtitles | إن أردتم أن تعيشوا فأخرجوا من الحاوية الآن |
| Haydi, aslanlar. Sonsuza dek yaşamak ister misiniz? | Open Subtitles | هيا، أيتها القرود هل تريدون أن تعيشوا للأبد؟ |
| vergilerden muaf olurlarsa çalışmak,yemek ve yaşamak için kendileri çalışırlar. | Open Subtitles | من الغزو بدون سبب و بدون حكم أنا تعملوا و تعيشوا و تأكلوا معا |
| Karanlıkta yaşamak mı istiyorsun yoksa içindeki muhteşem ışığı açığa çıkarmak mı? | Open Subtitles | هل تريدون أن تعيشوا بالظلام أو ان تظهروا ضوءكم المذهل؟ |
| Otobüstekiler! yaşamak istiyorsanız, dediklerimi yapmalısınız. | Open Subtitles | لكل من بالحافلة, إن أردتم أن تعيشوا, فطبقوا ما أقول, |
| Otobüstekiler! yaşamak istiyorsanız dediklerimi yapmalısınız. | Open Subtitles | جميع من بالحافلة, إن أرتدم أن تعيشوا فطبقوا ما أقوله, |
| Eğer söylediği şey doğruysa artık burada yaşamak zorunda kalmayabilirsiniz. | Open Subtitles | إذا كان ما يقوله حقيقة، ربما لا يجب أن تعيشوا يا رفاق هنا بعد الآن. |
| İki hafta sonra nasıl bir ülkede yaşamak istediğinize karar vermek için sandık başına gideceksiniz. | Open Subtitles | بعد أسبوعين ستتوجهون الى صناديق الاقتراع لتقرروا أي نوع من البلاد تريدون أن تعيشوا |
| Dinleyin. Öğrenin. Ya da belki, yaşayın. | Open Subtitles | لذا أنصتوا و تعلموا وربما أت تعيشوا |
| Eğer mavi gezegenimizi yukarıdan uzayın derinliklerinden... görme şansını elde etmiş olsaydınız, her şeye farklı bakardınız. | Open Subtitles | إذا ما كتب لكم أن تعيشوا لتروا ...أعجوبة كوكبنا الأزرق من أعماق الكون لرأيتم الأمور بشكل مختلف |
| Sen ve diğerleri Poul sayesinde ulaştığınız her şey için minnetle yaşamalısınız. | Open Subtitles | انت والباقي يجبوا ان تعيشوا بسعاده - من الذي اتخذته من باول |
| Roketi yerine ulaştıracak kadar yaşamayacaksınız. | Open Subtitles | أنتم لن تعيشوا بما يكفي لإيصال القنبلة |
| Kaçın, belki hayatta kalırsınız. | Open Subtitles | أهربوا وقد تعيشوا |