| Burada çürüyüp gidecek kadar uzun bir hayatın olacağından emin olacağım. | Open Subtitles | سأعمل على أن تعيشي حياة طويلة لتتعفني هنا. |
| Bana kendi kızımı hatırlatıyorsun. Bu nedenle uzun ve mutlu bir hayatın olsun istiyorum. | Open Subtitles | لهذا اريدك ان تعيشي حياة طويلة و سعيدة |
| Benimle bir hayatın olabilir, ...onunla da bir hayatın olabilir. | Open Subtitles | يمكنك إما أن تعيشي حياة معي |
| Daha iyi bir hayatın olsun diye Fresno'dan ayrıldığımızı biliyorsun. | Open Subtitles | لقد غادرنا (فريزنو) كما تعلمين لذلك ربما أن تعيشي حياة أفضل |
| Sağlıklı ve çok uzun bir hayatın olsun olsun ki, Connor'ı bir daha asla göremeyeceğini bilerek acı çek. | Open Subtitles | أريدكِ أن تعيشي حياة طويلة للغاية، مع علمكِ أنّكِ لن تري (كونور) مُجدداً. |