"تعْرفُ" - Translation from Arabic to Turkish

• biliyor
• bilmiyor

Gerçek adını ya da yerini biliyor musun?
تعْرفُ إسمه الحقيقي أَو أين يُمْكِنُ أَنْ أجدَه؟

Her zaman onun yanında olduğunu biliyor.
تعْرفُ بأنّك كُنْتَ دائماً موجود من أجلها

Senin gibi insanların, Ha'la'tha'nın insanları kovmadığını biliyor olman gerek, Joseph.
أنت من بين كلّ الناس يَجِبُ أَنْ تعْرفُ بأنّ هالاثا لا تطْردُ الناسَ، يوسف

Silah kullanmayı biliyor musun, Bill?
هل تعْرفُ كَيفَ تستعملُ المسدس يا بيل؟

-Nerde yaşadığını bilmiyor musun?
أنت هَلْ لا تعْرفُ أين تَعِيشُ؟

İzumi bunu biliyor mu?
هَلْ لزومي تعْرفُ شيء عن هذا الموضوع؟

Sözcüklerin anlamlarını biliyor.
هي بحق بحق تعْرفُ معنى الكلمات

- Derdin ne biliyor musun?
- تعْرفُ ما هى مشكلتَكَ، *جون*؟

Sadece bu değil polis kimin yaptığını biliyor.
لَيسَ ذلك فقط ... لكن الشرطة تعْرفُ من الذي عَمِلَ .

Unutulmuşluk kelimesini biliyor musunuz?
هل تعْرفُ هذه الكلمةِ، "نسيان"؟

Bu sözcüğü biliyor musunuz?
هل تعْرفُ هذه الكلمةِ، "نسيان"؟

"Oysa ne kadar da gitmek istiyordum biliyor musun?"
" هل تعْرفُ كَم مرةْ أردتُ العَودة؟ "

Her şeyi biliyor.
انها تعْرفُ كُلّ شيءَ

- Sorunun ne biliyor musun?
- هل تعْرفُ ما هى مشكلتكَ؟

-Tişörtünün üzerinde ne olduğunu bilmiyor musun? -Bu kız kardeşimin.
- أنت لا تعْرفُ ما على قميصِكَ؟

- Cevabı bilmiyor musun?
- أنت لا تعْرفُ الجوابُ؟