"تغار من" - Translation from Arabic to Turkish

    • kıskanıyor
        
    • kıskanıyorsun
        
    • kıskanmana
        
    • kıskandığın
        
    • kıskanmıştır
        
    • kıskanıyordun
        
    • kıskanmıyorsun
        
    Bütün gün etrafım kadınlarla... çevrili ama o daha önce hiç gitmediğim bir ülkeyi kıskanıyor. Open Subtitles كل هؤلاء النساء من حولي في مكان عملي و هي تغار من دولة أجنبية لم أذهب لها من قبل
    Kendinde olmayan bir şeye sahip olan kurbanları kıskanıyor olabilir. Open Subtitles ممكن أن تكون تغار من ضحاياها لحصولهم على شىء هي فقدت الأمل في الحصول عليه لنفسها.
    Anlıyorum. Çok sevimli. Sen Bender'ın yeni arkadaşını kıskanıyorsun. Open Subtitles لقد فهمت, هذا لطيف أنت تغار من صديق بيندر الجديد
    4. sınıftan beri, benim yakışıklığımı kıskanıyorsun. Open Subtitles دائماً كنت تغار من وسامتي منذ الصف الرابع
    Henry ya da bi başkasını kıskanmana gerek yok Open Subtitles لا يجب أن تغار من "هنرى" أو من أى شخص آخر,حسنا؟
    O bizim büyük şansımızdı ve sen, Gunnar'ı bu kadar kıskandığın için bunu mahvettin. Open Subtitles لقد كانت فرصتنا وأنت أفسدت الأمر لأنك تغار من غونار
    Belki de sesini kıskanmıştır? Open Subtitles ماذا لو كانت تغار من صوتك وأنتِ تغنّين ؟
    Tanıştığınız andan beri Roni'yi kıskanıyordun. Open Subtitles (لقد كنتّ تغار من (روني من اللّحظة التي قابلتها فيها
    Leonard'ı kıskanmıyorsun, değil mi? Open Subtitles أنت لا تغار من لينورد, أليس كذلك؟
    Debbie Pelt, erkek arkadaşıyla olan ilişkini kıskanıyor muydu? Open Subtitles هل كانت ديبي بيلت تغار من علاقتكِ مع خليلها؟
    Sanırım kız arkadaşın bizim konuşmamızı kıskanıyor. Open Subtitles أعتقد أن صديقتك نوعاً ما تغار من حديثنا معاً
    Sakın konuyu saptırma. Kıskanç biri işte. Fahişelerimi kıskanıyor. Open Subtitles لا تسيء الفهم، إنّها تغار تغار من عاهراتي..
    Sahip olduklarımızı ve sahnedeki performansımızı kıskanıyorsun. Open Subtitles أنت غيورٌ فقط. تغار من ما لدينا و بما شاركناه مع الجمهور كله
    Bu görevde ne kadar önemli olduğumu kıskanıyorsun- önemli- gezegen dışına çıkmamı kıskanıyorsun... ve sen de bu hastane bile denemeyen acınacak yere kısıldığın için kıskanıyorsun. Open Subtitles -أهذا انتقام؟ أتغار مني؟ تغار من دوري الحيوي في المهمة حيوي، حيوي
    Bence sen yeni en iyi arkadaşımı kıskanıyorsun. Open Subtitles أعتقد أنك تغار من صديقي العزيز الجديد
    Bu senin Kelly'i kıskanmana mı neden oldu? Open Subtitles وهذا الذي جعلك تغار من كيلي
    - Sanmam. Mase, Floyd'u kıskanmana gerek yok. Floyd mu? Open Subtitles (مايز) ليس عليك أن تغار من (فلويد)
    Yani, pornolarda bütün o koduğumun yarrakların ortasında diz çökmek zorunda olan kızları kıskandığın oldu mu? Open Subtitles أقصد, لن تغار من تلك الفتيات الذين وقعوا في الدعارة على رُكبهم
    İyiydi, E. Başarımı kıskandığın zaman üzülüyorum, Drama. Open Subtitles 210)}في الصميم - (لمن المؤسف أن تغار من نجاحي يا (دراما -
    Kusursuz dişlerimi kıskanmıştır. Open Subtitles -إنّها تغار من أسناني المثاليّة
    Yaptıklarını savunuyorsun. Michael'ı kıskanıyordun. - Kıskanmak mı? Open Subtitles لا أصدق أنك تحاول تبرير ما فعلته كنت تغار من (مايكل)
    Atı kıskanmıyorsun değil mi? Open Subtitles هل أنت تغار من حصان ؟
    Başka insanları kıskanmıyorsun. Open Subtitles لا تغار من الآخرين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more