| Bu cinayet daha büyük bir şeyi örtbas ediyor bence. | Open Subtitles | بدأت اشعر بأن هذه الجريمة هي تغطية عن شيء أكبر |
| Ve onu suçladığımda, bu komik yalanı uydurup örtbas edebileceğini düşündü. | Open Subtitles | وعندما اتهتمه ظن أن بإمكانه تغطية الأمر بهذه الكذبة السخيفة |
| Ben diyorum ki, tüm kurşunlarımızı koruma ateşi için kullanıp kaçalım. | Open Subtitles | أقول بأن نستنفذ كل ذخيرتنا لعمل تغطية و الفرار من هنا |
| Bu bilgiler dünyaki binlerce haber kaynaklarının haber yorumlarından elde ediliyor. | TED | البيانات من هذا هي تغطية الاخبار العالمية من آلالاف المصادر الإخبارية حول العالم. |
| Eski bir işaretçi, Sinyal göndermek için bir uçak lazım. | Open Subtitles | قديمة نعم,ولكنها تغطية على نحصل لكي تمر طائرة الى سنحتاج اشارة على |
| Bir kapak olur. Bağış yemeler olur. | Open Subtitles | تغطية تكاليف أحصل على بعض الغذاء التبرعي |
| Anneannem gibi kadınların Türkiye'de yaptıkları bir başka şey de aynaları kadifelerle örtmek veya ters çevirerek duvara asmaktır. | TED | أمر آخر تفعله نساء كجدتي في تركيا هو تغطية المرايا بقماش من القطيفة, أو تعليقها على الجدران وهي مقلوبة. |
| Onlara canlı yayında bir gizli servis ajanının, infazını izleyebileceklerini söyledim. | Open Subtitles | اخبرتهم ان بامكانهم الحصول على تغطية حية لاعدام عميل استخبارت سرية |
| Akira'yı sadece kötü davranışlarınızı örtbas etmek için kamuflaj amacıyla kullanmıyor musunuz? | Open Subtitles | لن تستعمل أكيرا الآن كتمويه الآن تغطية سوء تّصرفك؟ |
| Bütün şehir karısını öldürüp örtbas etmeye çalışmadı. | Open Subtitles | المدينة كلها لم تقتل زوجته ثم حاولت التنصل من الجريمة و تغطية الأمر |
| Biz askerler hatalarımızı örtbas etme lüksüne sahip değiliz. | Open Subtitles | الأن, كجنود بحرية نحن لا نحصل على المتعة فى تغطية أخطائنا |
| - Ancak, kendi sihirli örtbas geçmiş başarı dayalı, size bir şans vermeye karar verdik... | Open Subtitles | و لكن ، بالنظر إلى نجاحكن السابق فى تغطية سحركن قررنا أن نعطيكن فرصة |
| Bir koruma ateşi oluşturup onun desteğiyle hızla ilerleyebiliriz. | Open Subtitles | فلنقم قاعدة تغطية ونتحرك بسرعة تحتها برفقة فرقتين أو ثلاثة |
| Red için koruma ateşine hazırlanın. İşaretimle. | Open Subtitles | استعدوا لتأمين تغطية بالرصال لريد عند اشارتي |
| Spor, magazin, haber, hava durumu. | Open Subtitles | تغطية الرياضة,الأخبار,و أخبار المواضيع الجادة و الطقس |
| Ve Sinyal de gitti ve kimseyi arayamıyoruz. | Open Subtitles | اذاً لا مجال تغطية في هذا المكان ، ولا يمكننا الاتصال بأي أحد |
| Bu kapak hikâyesi olacak. Ardından küçük bir kutlama düşünüyorum. | Open Subtitles | هذه قصة تغطية أعتقد أنه يجب أن نحتفل قليلاً |
| Ve bingo, resim virüs gibi yayıldı ve sansür kırıldı ve kitlesel medya bunun üstünü örtmek zorunda kaldı. | TED | وهكذا انتشرت الصورة كالنار فى الهشيم وقشعت العتمة وأجبرت وسائل الإعلام على تغطية الخبر. |
| Kösteklediğiniz gizli görev, çok gizli bir görev. | Open Subtitles | ما خضت به هو عمليّة سرّية, مهمّة تغطية عميقة. |
| Sonra da olayı ört bas etmeme yardım ettin ki görevin de buydu zaten. | Open Subtitles | ثم ساعدتني على تغطية الأمر لأن ذلك كان عملنا |
| Dr. Wells'i idare edebilir misin benim için? | Open Subtitles | أوه، أم، يمكنك تغطية بالنسبة لي مع الدكتور ويلز؟ |
| Ana birlikler kanyona çekilirken onları koruyun! | Open Subtitles | اعملوا علي تغطية عودة القوات الرئيسية إلي الوادي |
| Ama Tv'de o kadar kasırga haberi izledim ki ortalık yatışana kadar olduğum yerde kalmanın daha akıllıca olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | CNNو لكنى شاهدت تغطية لإعصار على شبكة ال و قد قالوا أنه على المرء أن يبقى بمكانه حتى تتعدل الأمور |
| Kameraman ne zaman gelse yüzümü ceketimle saklamak zorunda kalıyorum. | Open Subtitles | كتشب. علي تغطية وجهي بمعطف كل مرة يأتي فيها المصور. |
| Daha çok kurban, daha büyük olaylar, daha çok yayın. | Open Subtitles | سيريدالمزيدمن الضحايا، أحداثأضخم، سيريد تغطية أكبير. |
| İlginç olarak neredeyse hiç medya desteği almadan bunu sağladık. | TED | من المدهش ان كل ذلك حدث بدون تغطية اعلامية تقريبا. |
| İnsan gizleme aracına göre iyi bir iş çıkarttım orada. | Open Subtitles | لقد قمتُ بعملٍ رائع جداً هناك. بالنسبة لجهاز تغطية بشرية. |