| Ölmüş olması, onunla yatmış olduğun gerçeğini değiştirmez. | Open Subtitles | حقيقة أنها ميته لا تغير حقيقة أنك نمت معها |
| "Bir maçta kötü oynamış olması Kevin Tyler'ın elit bir oyuncu olduğu gerçeğini değiştirmez." | Open Subtitles | لعبة سيئة واحدة لا تغير حقيقة أن كيفين تيلور قد ينضم إلى صفوف من نخبة اللعبة أتسمع ذلك ؟ |
| Adamın ölümü bunun kaza olduğu gerçeğini değiştirmez. | Open Subtitles | وفاة الرجل لا تغير حقيقة أن هذا كان حادثاً |
| Uçak biletimi alıp kaçman sabah 8'de yola çıkacağım gerçeğini değiştirmiyor. | Open Subtitles | لن تغير حقيقة أنني سأغادر 8: 00 صباحاً |
| Uçak biletimi alıp kaçman sabah 8'de yola çıkacağım gerçeğini değiştirmiyor. | Open Subtitles | لن تغير حقيقة أنني سأغادر 8: 00 صباحاً |
| Tayland'daki bütün hormonlara sahip olsan bile kadın olarak da işinin bittiği gerçeğini değiştirmez. | Open Subtitles | [وكل الهرمونات في [تايلاند لايمكنها تغير حقيقة أنكِ أنتهيتِ كامرأة أيضا |
| Bu seni sevdiğim gerçeğini değiştirmez. | Open Subtitles | لا تغير حقيقة انى قد احببتك |