| Üçüncü olarak memenizde kalıcı bir değişiklik fark ettiyseniz tekrar ya da başka çekim yaptırmak konusunda ısrarcı olun. | TED | والامر الثالث .. ان لاحظت اي تغير في حجم الثدي لديك اصري على ان تحصلي على تصوير ثدي اضافي |
| Gördüğüm kadarıyla geçen 8 yılda pek bir değişiklik yapmamışsın. | Open Subtitles | لم تغير في زينة شقتك منذ 8 أعوام كما أرى |
| Nasıl bir değişiklik oldu da bana gelme kararı aldı? | Open Subtitles | يقودني للتساؤل أي تغير في وضعها حثها على الطلب |
| Söylemem gerekir ki benim için o akşam her şey değişti. | TED | علي أن أخبركم ، بالنسبة لي ، كل شيء تغير في ذلك المساء. |
| Konuşmam için bir otobiyografi yazmak bile yaşamımdaki her şeyin on yıl içinde değiştiğini fark etmemi sağladı. | TED | حتى كتابة نبذة عن محادثتي هذه جعلتني أدرك أن كل شيء في حياتي تغير في غضون عقد من الزمن. |
| Onu aradım ve, "Neden batıya gelmiyorsun? Belki biraz manzara değişikliği bizi bir araya getirir." dedim. | Open Subtitles | لذا قلتُ لها : "سنتوجه غرباً، أيّ تغير في المنظر ربما قد يجمعنا معاً مُجدداً". |
| Diyetini değiştirince davranışlarında bir değişiklik oldu mu? | Open Subtitles | هل من تغير في سلوكه منذ تغير نظامه الغذائي؟ |
| Evet, ama orada... 25 kilo almanızın görünüşünüzde bir değişiklik oluşturduğunun farkında mısınız? | Open Subtitles | نعم لكن هناك وهل تعلمين ان زيادتك خمسين رطل يعني تغير في شكلك ومظهرك الخارجي 246 00: |
| Altın Gala programında ani ve söylenmeyen bir değişiklik var. | Open Subtitles | فجأة , تغير في تفسير برنامج لدائرة المهرجان الذهبية. |
| Artık her şey düzeldi... ama dikkatli olun, yönetimde bir değişiklik oldu. | Open Subtitles | كل شيء أصبح معتدل الآن ولكن فقط للتنبيه فقد طرأ تغير في الإدارة على أي حال، ظننتُ أنّكَ يجب أن تعلم |
| Bu adamın durumunda herhangi bir değişiklik olursa Kaptan Jackson'a bildireceksiniz. | Open Subtitles | أي تغير في مزاج هذا الرجل تتصلون فورا بالكابتن جاكسون |
| Basının desteğini almadı anket sonuçlarımda bir değişiklik yok. | Open Subtitles | أعني، لم يكن هنالك تغطية إعلامية ولا يوجد تغير في أرقام التصويت |
| Vücut dilinde veya sesinin tonunda bir değişiklik falan? | Open Subtitles | او اي تغير في لغة جسده او فحوى نبرة صوته ؟ |
| Bana planlarda bir değişiklik olduğu söylendi. | Open Subtitles | أخبروني بأن أقول لك بأنه هناك تغير في الخطة |
| Bekle, planlarda bir değişiklik oldu. Ufak bir sorun. | Open Subtitles | انتظري، حدث تغير في الخطة؛ مشاجرة |
| Hayatında bir şey değişti ve acilen paraya ihtiyacı var. | Open Subtitles | شيء ما تغير في حياته وأصبح بحاجة يائسة للمال |
| Ancak Orta Doğu'da, dünya yedi haftada değişti. | Open Subtitles | ولكن في الشرق الأوسط, العالم تغير في سبعة أسابيع. |
| Bence son yedi ayda epey şey değişti. | Open Subtitles | كنتُ لأقول إن الكثير تغير في آخر سبعة أشهر |
| Bak, sadece sana normal olduğunu söylediğinden beri Paolo'da neyin değiştiğini soruyorum? | Open Subtitles | انظري , كل ما قلته هو ما الذي تغير في باولو منذ أن أخبرك أنه مستقيم ؟ |
| Ama o kadın bana "Dr. Montgomery" dediğinde içimde bir şeylerin değiştiğini hissetmiştim. | Open Subtitles | .. لكن شيء تغير في داخلي عندما سمعت تلك المرأة تنادي "دكتوره مونتغمري" |
| Onu aradım ve, "Neden batıya gelmiyorsun? Belki biraz manzara değişikliği bizi bir araya getirir." dedim. | Open Subtitles | لذا قلتُ لها : "سنتوجه غرباً، أيّ تغير في المنظر ربما قد يجمعنا معاً مُجدداً". |