"تفرق" - Translation from Arabic to Turkish

    • farkı
        
    • ayrı
        
    • ayırmak
        
    • ayırt
        
    • ayrım
        
    • birbirinden ayırmanın
        
    Hayal dünyası ile gerçek dünya arasındaki farkı nasıl anlardın? Open Subtitles كيف لك أن تفرق بين عالم الأحلام... والعالم الحقيقي؟ ...
    Dr. Warren'in söylediğine göre bu kadın fanteziyle gerçeklik arasındaki farkı bilmiyormuş Open Subtitles ولقد اصبحت مهووسة بهم الدكتور وارنر يقول بأنها لم تكن تفرق الخيال من الحقيقة
    Ama neden seçimlerin bizi hep ayrı tutuyor? Open Subtitles صحيح، و لكن لم دائماً كل قراراتك تفرق بيننا
    din ve gelenekler, bizi ayırmak için bir pranga olmadığı gün. Open Subtitles و لن يكون هناك اى قيود دينية او علاقات تفرق بيننا
    Ayrıca tehlikenin geldiğine dair ipuçlarını hatırlayıp ayırt edebiliyorlar. Ve ziyaretlerinden çok uzun bir süre sonra bile mekânları hatırlayabiliyorlar. TED هي تتذكر وتستطيع أن تفرق بين السبل التي تنذر بالخطر وتستطيع أن تتذكر مواقع مهمة حتى بعد زيارتها لمدة طويلة.
    - Evet. Raymond, kardeşinle Wallbrook arasında bir ayrım yapabilir misin? Open Subtitles رايموند،أيمكنك أن تفرق بين أخوك ووالبروك؟
    Savaş alanında çalışmak dostla düşmanı birbirinden ayırmanın çok zor olduğu bir bölgede çalışmak. Open Subtitles عمل في منطقة حرب حيث كان من الصعب , أن تفرق الحليف من العدو
    Pireler Southwest limanından gelmişse ve sokak köpeğiyle yavru köpek arasındaki farkı bilmedikleri için... Open Subtitles و إن جاءت من الجنوب الغربي لا تفرق البراغيث بين كلاب المروج و الجراء
    Sinirlerin, bedeninin içeriden soğuk olmasıyla dışarıdan ıslak olması arasındaki farkı ayırt edemez. Open Subtitles أعصابك لا تفرق بين البرودة بداخلك والبلل خارج جسمك
    Öldürdüğün kadının senin kızından hiç bir farkı yok. Open Subtitles تلك المرأة التي قتلتها, لا تفرق عن ابنتك, حسناً؟
    Basındaki yöneticilerin bana söylediklerine itibar etseydim bunun gazetedeki bir makaleden farkı olmazdı. Open Subtitles ... الأن , لو أنى أستقيت معلوماتى من رؤساء الصحف فهى لا تفرق عن مجرد مقال أخبارى عادى
    Diğer herhangi bir kelimeden herhangi bir farkı olmamalı. Open Subtitles لا يجب أن تفرق عن أى كلمة أخرى
    Bir daha gölge ve sis arasındaki farkı göremeyeceksin. Open Subtitles عندها, لم تعد تفرق بين الظل والضباب
    Dünyanın ayrı yerlerinde iki ayrı hayat yaşıyor gibiydim. Open Subtitles كان مثل عيش حياتان تفرق بينها العوالم
    Ailemizin uzun süre ayrı gayrı olmasının sonucu işte. Open Subtitles هذه تبعات تفرق عائلتنا لوقتٍ طويل
    Ailemizin uzun süre ayrı gayrı olmasının sonucu işte. Open Subtitles هذه عاقبة تفرق عائلتنا لوقت طويل
    Bizi ayırmak için bundan yararlanıyor. Hayır. Open Subtitles أنها تأخذ امتيازات هذا الشيء لكي تفرق بيننا
    din ve gelenekler bizi ayırmak için bir pranga olmadığı gün. Open Subtitles و لن يكون هناك اى قيود دينية او علاقات تفرق بيننا و كل ما سيبقى هو نار الحب فى قلوبنا
    Haklılığı yada haksızlığı ayırt edebilmek için hazır olmanız gerekir. Open Subtitles لابد ان تكون مهيا حتى تفرق بين الصواب و الخطا
    Olsaydı bile, tarayıcılar ayrım yapamaz... Open Subtitles و المستشعرات لا تفرق
    Savaş alanında çalışmak dostla düşmanı birbirinden ayırmanın çok zor olduğu bir bölgede çalışmak. Open Subtitles عمل في منطقة حرب حيث كان من الصعب , أن تفرق الحليف من العدو

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more