| Ancak olayın biraz farklı bir jeolojik açıklaması var. | Open Subtitles | إلى أن أتى علم الجيولوجيا، فهناك تفسيرٌ مختلفٌ بعض الشيء. |
| Pekala, nasıl göründüğünü biliyorum ama bunu son derece mantıklı bir açıklaması var | Open Subtitles | أعلم كيف يبدو هذا لكن هناك تفسيرٌ منطقيٌ تماما |
| Basit bir açıklaması var, ve benim yapmam gereken sadece bir şeyi kabul etmek. | Open Subtitles | هنالكَ تفسيرٌ بسيطٌ لذلك، وكل مايتطلّب هو لي لكي أعترف بشيء. |
| Bütün bu meseleden kurtulmanı sağlayacak bir açıklaman var. | Open Subtitles | لديك تفسيرٌ للمال الذي ورطك بهذا الأمر كلّه. |
| Daha mantıklı bir açıklama ise robotlarla ilgili çalışmalarında muazzam bir ilerleme kaydetmiş olması. | Open Subtitles | تفسيرٌ أكثر معقولية، أن عمله في قسم الروبوت أدى لهذه القفزة المدهشة |
| Basit bir açıklaması var, ve benim yapmam gereken sadece bir şeyi kabul etmek. | Open Subtitles | هنالكَ تفسيرٌ بسيطٌ لذلك، وكل مايتطلّب هو لي لكي أعترف بشيء. |
| Yüzüne bulaşan neyse, eminim mantıklı bir açıklaması vardır. | Open Subtitles | مُتأكدةٌ انَّ هُناك تفسيرٌ منطقيٌ لهذا الشئ على وجهه |
| Price onu öldürmüş olmalı. Başka açıklaması yok. | Open Subtitles | من المحتم أن "برايس" قد قتلها لا تفسيرٌ آخر |
| Price'ın onu öldürmüş olabileceğini düşünüyorum. Başka bir açıklaması yok. | Open Subtitles | من المحتم أن "برايس" قد قتلها لا تفسيرٌ آخر |
| Aslında tüm bunların bi açıklaması var | Open Subtitles | سيكون هناك تفسيرٌ جيد لكل ما يحصل. |
| Tatlım, eminim bir açıklaması vardır. | Open Subtitles | حبيبي, أنا متأكدة من وجود تفسيرٌ لهذا |
| Eminim bir açıklaması vardır. | Open Subtitles | أنا واثقةٌ من أن ثمّة تفسيرٌ ما. |
| Yani başka bir açıklaması olması gerekli. | Open Subtitles | أعني، لابد أن ثمّة تفسيرٌ آخر. |
| Yani, mantıklı bir açıklaması olmalı. | Open Subtitles | أعني.. لابد أن يكون هنالك تفسيرٌ منطقي |
| Tüm bunların bir açıklaması olmalı. | Open Subtitles | يجب أن يكون هناك تفسيرٌ ما - لقتل أحدهم ؟ |
| Bak, Jessica, bazen kötü şeyler olabilir ve bunların açıklaması olmayabilir. | Open Subtitles | أنظري، (جيسكا) أحياناً الأمور السيئة تحدث وحسب ولا يوجد تفسيرٌ لها |
| Daha iyi bir açıklaman var mı? | Open Subtitles | حسنٌ ، هل لديك تفسيرٌ أفضل لذلك ؟ |
| Bu olanlar için umarım iyi bir açıklaman vardır Leon. | Open Subtitles | أتمنى بأن يكون لديكـ تفسيرٌ جيدٌ لعينٌ لهذا الأمر يا # لــيــون # إنَّهُ لمن الجيدِ رؤيتكـِ أيضاً |
| - Başka bir açıklaman var mı? - Evet. | Open Subtitles | -ماذا، ألديك تفسيرٌ آخر ؟ |
| Ve bir adım ileri götürmeden önce basit bir açıklama bulmak istiyorum. | Open Subtitles | مفتاح خِزانة النبيذ، و قبل أن آخذ الأمر أبعد من ذلك أريد أن أكتشف إذا ما كان هنالك تفسيرٌ بسيط |
| Sorun şu ki, iyi bir açıklama olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لكنّ المشكلة، لا أعتقد أنّه تفسيرٌ جيّد. |