| Eğer polis olsaydım kapı komşusunu kontrol ederdim. | Open Subtitles | لو كنت رجل شرطة لكنت تفقدت الأمر في البيت المجاور |
| Bankayı kontrol ettim ve firma aleyhine 200 bin ödünç almak gerekiyor, ...ve her ortağın yıllık para çekmelerini askıya almaları gerekiyor. | Open Subtitles | تفقدت الأمر مع البنك وسيتطلب اقتراض مائتي ألف دولار من الشركة وكل شريك بحاجة الى لوضع أرباحه السنوية جانباً |
| kontrol ettim, sıkıntı yok. Çalışmaya devam edelim. | Open Subtitles | لقد تفقدت الأمر , نحن في وضع جيد , لنستمر |
| - Öyle, ama ben yinede kontrol ettim. | Open Subtitles | أجل ، أوافقك الرأى ، لكني تفقدت الأمر على أى حال |
| Kütüphaneye gidip kontrol ettim. | Open Subtitles | ذهبت الى المكتبة و تفقدت الأمر. |
| Yani kızı kontrol ettin, yaşıyordu. | Open Subtitles | أعني , أنك ... أنك تفقدت الأمر وأنها ما تزال حية |
| - Boks komisyonundan kontrol ettim. | Open Subtitles | -لقد تفقدت الأمر مع لجنة الملاكمة |
| O'Neill'e sinyal bozucu cihaz satmış olabilecek şirketlerle kredi kartı ekstrelerini kontrol ettim. | Open Subtitles | لقد تفقدت الأمر مع الشركات التى قد يكون (أونيل) إشترى منها مُصدر الآشعة تحت الحمراء،ولم أصل لنتيجة. |
| Bu sabah kontrol ettim, kurallara uymuyormuş. | Open Subtitles | تفقدت الأمر هذا الصباح. |
| Aram ile kontrol ettik. | Open Subtitles | (تفقدت الأمر مع (آرام |