| Bu bir aile geleneği, ve sen de ailenin bir parçasısın | Open Subtitles | . هذه هى تقاليد العائلة . و أنت جزء من العائلة |
| Elbette bu her iki ülkede de yabancı olduğum anlamına geldi ve bu durum kuşkusuz benim için göç etmeyi oldukça kolay bir hale getirdi, iyi bir aile geleneği, baktığınız zaman. | TED | بالتأكيد، هذا يعني أني كنت أجنبياً في كلا البلدين وهذا بالطبع جعله سهل أو شيء طبيعي أن أهاجر، كما تنص تقاليد العائلة |
| - aile geleneği devam ediyor. - Yaşasın. | Open Subtitles | ـ إستمرار تقاليد العائلة ـ أجل |
| Tüm bu konuşulanlarla ben de Aile geleneğini diriltme zamanının geldiğini düşündüm. | Open Subtitles | ومع كل هذه الأقاويل, اعتقدت أنه علىَ إحياء تقاليد العائلة |
| Ve Aile geleneğini de devam ettirecektim. | Open Subtitles | هذه تقاليد العائلة. |
| Ailemdeki hemen hemen herkes paten kayar. Aile geleneğimiz gibidir. | Open Subtitles | جميع الأسرة لديّ تتزلج إنها من تقاليد العائلة |
| Alkol ve ateşli silahlar. Bir Neary aile geleneği. | Open Subtitles | الكحول و ألسلحة تقاليد العائلة العسكرية |
| Bir aile geleneği. | Open Subtitles | من تقاليد العائلة |
| O daha çok aile geleneği. | Open Subtitles | نوع من تقاليد العائلة |
| aile geleneği. | Open Subtitles | تقاليد العائلة. |
| Biz de Aile geleneğini sürdürdük. | Open Subtitles | و تستمر تقاليد العائلة |
| Aile geleneğini devam ettireyim. | Open Subtitles | أعتقد أنني سأُكمل تقاليد العائلة {\pos(190,230)} |