| Onu öpmek gibi bir niyetim yoktu. Nasıl olduğunu bile anlamadım. | Open Subtitles | انا لم ارد تقبيله او على الاقل لم اكن اتوقع ذلك |
| Biliyor musun işin garibi Sam'i öpmek sanki doğru geldi. | Open Subtitles | أتعلم ما الأمر الغريب؟ لا أرى مشكلة في تقبيله |
| Dan, planım daha sonra ona bu gece burada öpmek istediğim tek kişinin sen olduğunu söylemekti. | Open Subtitles | دان، خطتي كانت أن أخبره بعد ذلك الأنسان الوحيد الذي أريد تقبيله هنا هو أنت |
| Onu öpmeye çalışırken yüzünü görmedin. | Open Subtitles | انت لم ترى تعابير وجهه عندما كنت أحاول تقبيله |
| Çocuğun evine gidip sürüyle insanın önünde onu öpmeye mi kalkıştın? | Open Subtitles | هل حقا ذهبتي الى منزل الصبي وحاولتي تقبيله اما الكثير من الناس |
| Ella! Ella, onu öpmeyi bırak! | Open Subtitles | إيلا , إيلا , توقفي عن تقبيله |
| Onu öpmen yasalara aykırı değil. | Open Subtitles | لا يوجد قانون يمنعك من تقبيله |
| Seveceğin, bakıp, öpebileceğin küçük bir hayvan bile olabilir. | Open Subtitles | يمكن أن يكون حيوان صغير يمكنك تقبيله والنوم معه. |
| Gece yarısı öpmek istediğim çocuğun yapacak çok daha klas bir şeyi varmış. | Open Subtitles | لأن الشاب .. الذي كنت اريد تقبيله بمنتصف الليل يبدو لديه امر اروع للقيام به |
| Hoşlandığın, öpmek istediğin ve de hasta olduğun biri. | Open Subtitles | شخص تحبينه .. شخص تودين تقبيله شخص يراك مثيرة |
| Onu öpmek mi yoksa bunu telefonuna koymak mı? | Open Subtitles | أيهما ؟ تقبيله أمْ وضع الصورة في الهاتف ؟ |
| Hayatımın geri kalanında öpmek istediğim kişisin. | Open Subtitles | وأنت الرجل الذى اريد تقبيله لبقية حياتى. |
| Birini uzun zamandır tanırsın ve iyi öpüşüp öpüşmediğini görmek için öpmek istersin ya? | Open Subtitles | أتعلم في بعض الأحيان عندما تعرف شخص ما حقاً لوقت طويل فقط تريد تقبيله لترى إنه مقبل جيد |
| Onu öpmek istersen, sorun değil. | Open Subtitles | لو كنت تودين تقبيله فلا مانع في ذلك |
| Bu gece burada öpmek isteyeceğim tek insan sensin. | Open Subtitles | -الشخص الوحيد الذي أود تقبيله الليلة هو أنت |
| Sence onu öpmeye çalışsaydım ne yapardı. | Open Subtitles | ماذا تتوقعين انه سيفعل اذا حاولتي تقبيله ؟ |
| Ama onu öpmeye devam etmek istedim. | Open Subtitles | ولكن ل just-- ل لم ترغب في التوقف عن تقبيله. |
| Sevimli olduğunu söyledim, onu öpmeye ...çalıştım ama ilgisini çekmedi. | Open Subtitles | و حاولت تقبيله, و لكنه لم يبد إهتماماً |
| Onu öpmeye yakın falan değildim. | Open Subtitles | لم اكن حتى انوي تقبيله |
| İti öpmeyi tercih ederim. | Open Subtitles | أنا أفضل تقبيله عليه |
| Aslında bir bebeğim var. öpmen gereken orada aşağıda | Open Subtitles | لديّ بالفعل طفل أود تقبيله هناك! |