| Mektubu okumanı ve onu çağırmanı istiyorum. Kazmana yardım edeceğim. | Open Subtitles | هيا أُريدك أن تقرئي رسالته وتتصلي به سأساعدك في الحفر. |
| Sanırım Bertie bu mesajı okumanı istedi. Bu felaketle yüzleşip ne kadar fiyasko olacağıma bir bakacağım. | Open Subtitles | أعتقد أن "بيرتي"أرادت أن تقرئي هذا, أنا أتحمل هذه الكارثة لأرى كم يمكنني الصمود. |
| Bu araştırma değil. Sen, vatanım hakkında bir Rehber kitabı okumadın. | Open Subtitles | هذا لم يكن بحثاً لأنّكِ لم تقرئي كتاب دليلٍ حول بلدي |
| Başkasının mektuplarını okumak federal bir suçtur, biliyor musun? | Open Subtitles | أتعرفين أنّها جريمة فيدرالية أن تقرئي بريد أحدهم |
| Hafefobi hakkında hoş olmayan ufak bir geçmişim var ve eğer bunun yürümesini istiyorsan dosyamı okumalısın. | Open Subtitles | ويجب أن تقرئي عنها لو أردتِ لعلاقتنا النجاح. |
| Doğru ya, sen okuma biliyordun! | Open Subtitles | يمكنكِ أن تقرئي |
| Geçebilir miyim lütfen? - Kitabı okuman lazım. okumalısın. | Open Subtitles | يجب عليك أن تقرئي الكتاب يجب عليك أن تقرئيه. |
| Bunların hiçbirini okumamışsın bile . | Open Subtitles | لم تقرئي أياً منها |
| Bunu okumanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تقرئي هذا |
| Senin okumanı istiyor. | Open Subtitles | يريدكِ أن تقرئي له |
| Bunu okumanı istemiyorum, Donna. | Open Subtitles | -دونا)، لا أريدك أن تقرئي هذا) |
| Piper, problem şu. Hesap ekstresini okumadın. | Open Subtitles | بايبر, هنا المشكلة, إنكِ لم تقرئي الملاحظة |
| Aptal mısın sen, dava dosyasını okumadın mı? | Open Subtitles | هل أنت غبية ؟ ألم تقرئي تقرير القضية؟ |
| Olanları gazetelerden okumadın mı? | Open Subtitles | ألم تقرئي عنها في الجرائد ؟ |
| Arada bir şey okumak öldürmez seni. | Open Subtitles | لن يضرك أن تقرئي صحيفة بين الحين والآخر |
| Sesli okumak zorunda mısın? | Open Subtitles | أيتحتّم عليكِ أن تقرئي بصوت مرتفعٍ |
| Hunter Thompson'ı okumak zorundasın. | Open Subtitles | (يجب عليكِ أن تقرئي لـ(هنتر تومسن |
| Bak, o kadar şey araştırdım bir onkolojiste görünmeden önce bunları okumalısın. | Open Subtitles | -أجل، أكيدة حسناً، اسمعي لقد حشدتُ جبلاً من المعلومات هنا وعليكِ أن تقرئي هذا كلّهُ قبلِ مراجعةِ أخصّائيِّ الأورام |
| - Ardından yazarın hayatını okumalısın. | Open Subtitles | يجب ان تقرئي سيرتها بعد القصة |
| Şimdi, yat, Nim. Fazla okuma. Sabah konuşuruz. | Open Subtitles | (والآن ، إذهبي للنوم ، يا (نيم لا تقرئي أكثر من ذلك ، سنتحدث في الصباح |
| Telefonumu okuma. | Open Subtitles | لا تقرئي رسائلي |
| Sence önce bunu okuman gerekmiyor mu? | Open Subtitles | ألا تعتقدين أنه يجب أن تقرئي هذا أولاً؟ |
| Birtanesini bile okumamışsın , birtane bile ! | Open Subtitles | ! لم تقرئي هذه. ولا أية واحدة |