| Orada durma! Erkeğine içecek bir şeyler kap getir. | Open Subtitles | لم تقفي هناك وحسب احصلي لرجلك على شيء ليشربه |
| Konuşmaya devam et. Bu mesajın izini takip ederek yerimizi tespit edemezsiniz. | Open Subtitles | تابع التحدث لن تقدر على تقفي أثرنا بهذه الطريقة |
| Biz birbirine bir şey istemedim gibi nasıl durup sakınca görmüyorum? | Open Subtitles | كيف يمكنك أن تقفي و تتظاهري أننا لم نعني أي شيء لبعضا يوماً ما ؟ |
| Ah, Tanrım.. Seni cep telefonundan takip etmek iyi bir şeymiş sanırım.. | Open Subtitles | يا إلهي إنه لشئٌ جيد ان كان بمقدورنا تقفي أثر هاتفك المحمول |
| Orada dikilme öyle, Mutfağa geçip temizliğe başla. | Open Subtitles | حسناً، لا تقفي هكذا ادخلي المطبخ واستخدميها |
| Biraz önce mahkememde ayağa kalkıp sevişiyoruz diyen siz değil miydiniz? | Open Subtitles | ألم تقفي للتّوِ في محكمتي و قلت أنكما تمارسانِ الزنى ؟ |
| Bu yüzden bir süre için saçma sapan bagiracagim, ve sen de orada dikilip buna katlanmak zorundasin, tamam mi? | Open Subtitles | لذا سأصرخ لفترة وجيزة وماعليك سوى أن تقفي هنا وتعاملي مع الموقف، موافقة؟ |
| Şimdi sen dayanıklı olmalısın; kendi ayaklarının üstünde durmayı denemelisin. | Open Subtitles | الآن يجب أن تخرجي من تلك المحنة تحاولي أن تقفي بقدميك الإثنتين |
| Öyle durma baldızına sarıl da gidelim. | Open Subtitles | حسنا ، لا تقفي فقط هناك اعطي نسيبتك عناق حتى نتمكن من الذهاب من هنا |
| İnsanlarla ortak iş yapman çok yanlış, sakın karşımda durma. | Open Subtitles | فتحالفكِ مع البشر في غير موضعه. فلا تقفي ضدي. |
| Sana söylüyorum. Yarım akıllı gibi durma orada. | Open Subtitles | أنا أخاطبك، أرجوك لا تقفي هكذا كالبلهاء. |
| CIP kod sızıntı kaynağının izini bulabilirsen. | Open Subtitles | ورؤية إن كان بستطاعتكِ تقفي أثر رموز وحدة معالجة تداخل القنوات إلى مصدرها سأحاول |
| Bir sene önce gözden kayboldu, biz de izini kaybettik. | Open Subtitles | لقد إختفت منذ عام مضى ولم نستطع تقفي أثرها |
| Orada dimdik durup onlara yeteneğini göstermelisin. | Open Subtitles | يجب أن تقفي و تريهم ماذا يمكنكي أن تفعلي |
| Ne yapabildiğini gördüm, ve yapabildiğin şey ise arkada durup, sallanıp, sessiz sessiz mırıldanmak. | Open Subtitles | لقد شاهدت ما يمكنك فعله وهو أن تقفي في الخلف وتتأرجحي وتغني بصوت منخفض جدا |
| ...takip edilemesinler diye bu telefon hattına girmişler tezgahı ne bir şasi numarası ne de kaydı olan bir karavana kurmuşlar. | Open Subtitles | و قاموا بوصل هذا الخط الهاتفي كي يصعب تقفي أثرهم نصبوا متجرا في عربة للتخييم من دون لوحة أو أوراق تسجيل |
| Orada öyle dikilme! Oğlumu mutlu et! | Open Subtitles | لا تقفي هكذا مكتوفة الأيدي اجعلي ابني سعيدا |
| Yavaşça ayağa kalkmanı ve ellerini kaldırmanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدكِ أن تقفي ببطئ وترفعي يديكِ في الهواء |
| Bizi ya vur ya da yardım et ama orada dikilip durma. | Open Subtitles | إما أطلقي النار علينا،أو ساعدينا لكن لا تقفي هناك مكتوفة اليدين |
| Tatlım, ayaklarının üzerinde durmayı başarana kadar bizimle kalman çok güzel ama önce gerçekten kendi ayakların üzerinde dursan? | Open Subtitles | عزيزتي انت مرحب بك ان تبقي معنا حتى تقفي على قدميك لكن .. |
| Dibimde durmak zorunda mısın? | Open Subtitles | هل يجب أن تقفي هكذا ؟ |
| Şurada durabilir misin? | Open Subtitles | أيمكن أن تقفي هناك ؟ |
| Hadi orda öyle durmasana! Şaplağı at! | Open Subtitles | حسناُ, لا تقفي هناك ابدئيي بصفعي |
| Ona ne oluyor? Niye orada dikiliyorsun? | Open Subtitles | ماذا حدث لها, لما أنتِ تقفي هنا |
| Yerde, arkasında durman gereken küçük bir bant parçası var. | Open Subtitles | هنالك لاصق صغير بالأرض عليكِ أن تقفي خلفه |