| kasılmalar, yüksek ateş ve sonra da hastalanmamış kişileri ısırma dürtüsü. | Open Subtitles | تقلصات للعضلات و حرارة عالية و بعدها الشعور القوي بعض أي جلد لم تنقل له العدوى |
| Rahmini doğuma hazırlamak için ikinci üç aylık dönemin başında başlayan aralıklı fiziksel kasılmalar yaşadın mı hiç? | Open Subtitles | لديك تقلصات بدنية متقطعة تبدأ في بداية الثلث الثاني |
| Peder geldi ama Henri'nin krampları tuttu. | Open Subtitles | وصل الوزير للتو... وهنري في بيت الصيف اتخذت مع تقلصات. |
| Hayır, kalbim iyi. Bu sadece bir kramp. | Open Subtitles | لا, ان قلبى سليم, انها مجرد تقلصات. |
| sancıları başladı ve biraz açılma var. | Open Subtitles | لقد بدأت للتو تعاني بعض تقلصات الولادة وبدأعنق الرحم بالتوسع |
| -O ölüm sonrası kasılması. Ölüm tebessümü. | Open Subtitles | انه فقط تقلصات بعد الموت انها ابتسامة الموت |
| Burada, üniversite hastanemizde doğum yapan hamile bir kadının geleneksel kemer ile uterus Kasılmaları izlendiğini gösteren bir fotograf var. | TED | هذه صورة لامرأة حامل أثناء المخاض في مستشفى جامعتنا تتم مراقبة تقلصات رحمها بواسطة الأحزمة التقليدية. |
| kasılmalar, kramplar, sıkıştırmalar olur. | Open Subtitles | تقلصات وتشنجات تُعصَرْ للخارج كالمضخّة |
| Bir saatten uzun süredir kasılmalarım var. | Open Subtitles | لقد كنت اعاني من تقلصات لاكثر من ساعة. |
| Karnımın yanında çok acı vermeye başladı ama henüz kasılmalar olamaz. | Open Subtitles | بدأ بألم شديد بالقرب من معدتي ولكن مستحيل أن تكون تقلصات الولادة |
| - Genelde bir anneye rahatlamasını ve... ..doğum sancısına kadar kasılmalar olacağını söylerim | Open Subtitles | حسنا، وعادة ما أقول أم للاسترخاء ورصد تقلصات حتى أقرب إلى العمل بنشاط، ولكن... |
| Bu kadın vajinal kasılmalar geçiriyor. | Open Subtitles | هذه المرأة لديها تقلصات مهبلية |
| Mide krampları var, sık idrara çıkıyor. | Open Subtitles | يحتوي تقلصات في المعدة، وكثرة التبول. |
| Yakıcı karın krampları. | Open Subtitles | تقلصات حادة بالمعدة |
| Terry'nin sağ ayağına kramp girdi. | Open Subtitles | لديه كل الحق في الحصول على تقلصات. |
| Çünkü şişmanım ve kramp giriyor. | Open Subtitles | و تأتيني تقلصات. |
| O haplar aybaşı sancıları için, yani bebek ağrılarını dindirmesi lazım. | Open Subtitles | إنهم لـ تقلصات الدورة الشهرية لذا ، يجدر بهم معالجة آلم الظهر الناتجة من ركلّ الطفل |
| Doğum sancıları başladığında, köpek nefesi almaya başlıyorsunuz. Hep beraber. | Open Subtitles | وعندما تحدث تقلصات الآم الولادة |
| Peristalsis, boğazdaki kasların kasılması. | Open Subtitles | عبارة عن تقلصات في عضلة المريء |
| Yaşadığın, doğum öncesi kasılması. Hamilelik derslerinde öğrenmişsindir. | Open Subtitles | تقلصات كاذبة تعلمت ذلك في فصول الولادة |
| Mide Kasılmaları bu gazı mideden dışarı atıyor buradan geçiyor. | Open Subtitles | لذا، فإن تقلصات ودفع هذا الغاز الخروج من المعدة، يمر هنا وفي اتجاه واحد صمام وفي ذلك؟ |
| Kasılmaları varken nasıl yapacaksınız? | Open Subtitles | كيف ؟ ، إن كان لديها تقلصات بالفعل ؟ |
| Midemdeki kramplar durdu, zaman bana asla dokunmadı. | Open Subtitles | أوقف تقلصات معدتي التي فقدت لمساتك |
| - Sanırım kasılmalarım var Janine karşı çıktı ama ben kaçtım ondan sonra da bir süre etrafta dolandım durdum Tennessee'deki ailemi aramayı düşündüm ama beni son gördükleri gün öldüğüm gündü. | Open Subtitles | أعتقد أن لدي تقلصات. (جنين) حاولت أن تعاركنيِ. ولكنيِ هربت. |