| Ha! Arabaya kızdın, biliyorum. Merak etme.Ben onarmanın bir yolunu biliyorum. | Open Subtitles | أنتِ غاضبة من أجل السيارة لا تقلقين سأفكر بطريقة لإصلاحها |
| Ve Merak etme, aptalca ruhani zırvalardan değil. | Open Subtitles | ولا تقلقين انه ليس بالشىء الروحانى المجنون |
| Fazla endişeleniyorsun, bayan. Phoebe'nin büyü harici bir hayatı var, ya da en azndan vardı. | Open Subtitles | انت تقلقين كثيرا سأفتقدكي. فيبي تعيش حياتها في الخارج بعيدا عن السحر أو انها عاشت مرة |
| - Senin için endişeleniyorum Babies. - Sen herkes için endişeleniyorsun. | Open Subtitles | أنا قلقة عليك يا عزيزي أنتي تقلقين على كل شخص |
| Evet, sana endişe etmemeni söylememi istediler. | Open Subtitles | . نعم , لقد قالوا لى أن اُخبرك أن لا تقلقين |
| endişelenme, herşey daha iyi olacak. | Open Subtitles | سوف تكون الأمور على ما يرام ليس لديكِ ما تقلقين بشأنه |
| Her zaman bir doktorun karşısında oturmanın ve en kötü haberleri duymanın nasıl birşey olduğunu Merak edersiniz. | Open Subtitles | انتي دائما تقلقين كيف سيكون عندما تجلسين امام الطبيب وتسمعين اسوأ الاخبار الممكنة |
| Zamanında geleceğim, Merak etme. | Open Subtitles | في الساعة الخامسة ومعي الكعكة، لا تقلقين لن أنسى |
| Merak etme, morg görevlilerin üstünde forsun var diye tutmuyorum seni yanımda. | Open Subtitles | لا تقلقين أنا أبقيك بجانبي لأن عليك التعامل مع موظفين المشرحة |
| Merak etme. o makineden hiçbir şey alamayacaksın. | Open Subtitles | لا تقلقين. لن تصابي بشيء من تلك الآلة،خاصة الاموال |
| Dur biraz, hayaletleri görüyor, onların hissettiklerini hissediyor ve sen hayali arkadaşlar için mi endişeleniyorsun? | Open Subtitles | مهلا ً، إنه يرى الأشباح ويشعر بما شعرت به الأشباح لكن اصدقاءه الوهميون هم من تقلقين بشأنهم؟ |
| Çok şeye endişeleniyorsun, ama bir faydası olmuyor. | Open Subtitles | انك تقلقين لأابسـط الاسـباب وهذا لا يسـاعد |
| Kaçmaya çalışırken neden ayıcığın için endişeleniyorsun? | Open Subtitles | لماذا تقلقين بشأن دميتك بينما نحاول أن نهرب؟ |
| Sebepsiz yere endişeleniyorsun, benim en sevdiğim, güzel karım. | Open Subtitles | أنت تقلقين بدون سبب يا زوجتي الجميلة والمفضلة |
| Aslında bunu söylememe gerek yok ama, anlarsın ya, ayrıca, endişe etmeyeceğin tek şey temiz bir kalın bağırsak! | Open Subtitles | .. أنالقولونالنظيفهومجرد. آخر شيء تقلقين حياله |
| endişelenme. Yetenekli veya yeteneksiz, asla normal olabileceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لا تقلقين ، سواء بطاقة أو لا لا أعتقد أنكِ ستكونين أبداً طبيعية |
| Hastalanacak diye endişelenirsin. Canı yanacak diye endişelenirsin. | Open Subtitles | تقلقين عندما يمرضون تقلقين عندما يتأذون |
| Anlıyorum... Tam tersine seni endişelendirdim... | Open Subtitles | أرى أنني جعلتك تقلقين بدلا |
| Takma kafana, iyi bir oğlana benziyordu. | Open Subtitles | .إنه رجل محترم، لا تقلقين .سوف يمكت في فندقنا |
| Çok endişelisin. Bunu biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنتِ تقلقين كثيراً أنتِ تدركين ذلك , صحيح ؟ |
| - Aç değilim. - Eğer hayvanların öldürülürken, Acı çektiklerini düşünüyorsan endişelenmene gerek yok | Open Subtitles | لست جائعة إذا كنتى تقلقين نفسك بشأن القطط المعذبة لا تفعلين |
| İnsanların soru sormalarından endişelenmiyor musunuz? | Open Subtitles | ألا تقلقين بشأن تساءل الناس؟ على الإطلاق |
| Seni buraya gelmeye mecbur hissettirecek kadar endişelendirdiğim için üzgünüm, tatlım. | Open Subtitles | عزيزتي، آسفة لأنني جعلتكِ تقلقين للغاية حتى شعرتِ أنه يجب عليكِ القدوم لهنا |
| Genç bir oğlanı dert etmemek istediğiniz zaman gezmek, istediğinizi yapmak. | Open Subtitles | لقد استمتعتي بأنك لا تقلقين على ابن صغير وأن تذهبي حيثما تريدين وأن تفعلي ما تريدين وأن تقابلي من تريدين |
| Hiç çok iddialı konuştuğundan dolayı endişelendin mi? | Open Subtitles | هل تقلقين من أنك كثيرة الظن ؟ |