| Bana söyleyecek bir şeyin varsa doğrudan söylemeni isterim. | Open Subtitles | لو كان لديكِ ما تقولينه لي أتمنى أن تقوليه وحسب |
| - Söylenecek çok şey var, Tom. Hayır, yok. Bana söyleyecek bir şeyin yok. | Open Subtitles | كلا، ليس لديك ما تقولينه لي |
| Aslında bana söyleyeceğin her şeyi onların önünde söyleyebilirsin. | Open Subtitles | في الحقيقة أيّ شيء تقولينه لي يمكنك قوله أمامهم |
| 66 yılın ardından bana söyleyeceğin ilk şey bu mu? | Open Subtitles | -أهذا فعلاً أوّلُ ما تقولينه لي بعدَ 66 عاماً؟ |
| Ve sanırım sessiz kalmandan bana şunu dediğini anlamalıyım... | Open Subtitles | و أفترض أنه يجدر بي أن أصغي إلى ما تقولينه لي بصمتك... |
| Geçen gece benimkiler hakkında söylediğin şey var ya? | Open Subtitles | أتتذكرين ما كنت تقولينه لي تلك الليلة، حول رجليّ؟ |
| Öyle demiştiniz, peki elinizde bir cevap var mı? | Open Subtitles | هذا ما قلتهِ لي، ألديكِ ما تقولينه لي أم لا؟ |
| Artık bana söyleyeceğin hiçbir şeyle ilgilenmiyorum. | Open Subtitles | لست مهتماً بأي كلام تقولينه لي. |
| O yüzden bana söyleyeceğin bir şey varsa... Caroline. | Open Subtitles | -لذا إن يكُن لديك ما تقولينه لي ... |
| Ama bana ne dediğini anlamaya çalışıyorum. | Open Subtitles | صحيح، انني احاول فهم ما تقولينه لي |
| Bu doğru değil. Bana söylediğin her şeyi duyarım. | Open Subtitles | هذا غير صحيح أسمع كل ما تقولينه لي |
| Şimdi, hanımefendi, elinizde bir cevap var mı? | Open Subtitles | والآن يا سيّدتي، ألديكِ ما تقولينه لي أم لا؟ |