| Sadece senin komik bulduğun bir şeyi söylemek zorunda değilsin. | Open Subtitles | أنتي تتخيلي أن ما تقوليه مزاحاً ، لكنه غير ذلك |
| Henri hakkında söylediğin tüm kötü şeyler... hatta benim kendime söylediklerim de beni onda vazgeçirmeyecek. | Open Subtitles | ، كل الكلام السيء الذي تقوليه عن هنري ، وما أقوله أنا لنفسي لن يجعلني أتركه |
| Bana söyleyecek bir şeyin varsa doğrudan söylemeni isterim. | Open Subtitles | لو كان لديكِ ما تقولينه لي أتمنى أن تقوليه وحسب |
| Ama söyleyeceğin hiçbir şey beni aksine ikna edemez. | Open Subtitles | لكن لا شئ أنتِ تقوليه سوف يقنعنى بالاختلاف |
| Kendine saklayıp da söylemediğin bir şey varsa hemen söylemen gerek. | Open Subtitles | ،إن كان لديكِ شيءٌ لتقوليه، شيءٌ كتمتِه .فيجب أن تقوليه الآن |
| Yani sahtekârlığını örtbas etmek için cinayet işlediğini söylüyorsun. Anlamıyor musunuz? | Open Subtitles | إذًا ما تقوليه هو أنكِ إرتكبتِ جريمة قتل لتغطية الإحتيال. |
| Ama herkesin bildiği gibi, sadece Orcca konuştuğu için... ne dediğin hakkında hiçbir fikri yoktu. | Open Subtitles | لكن كما يعلم كل شخص أنه يتحدث بلغة الأورك فقط لم يكن عنده أي فكرة عن ما تقوليه له |
| Sizin ailenizle bir arkadaş olduğu için belki bunu ona sen söyleyebilirsin. | Open Subtitles | لأنه صديقاً قريباً لعائلتك ربما يكون من الجيد أن تقوليه أنت له |
| Ya söyle ya da söyleme, tamam mı? | Open Subtitles | إما أن تقولي ذلك أو لا تقوليه .. حسنا ً ؟ |
| Eğer birşey istersen tek yapman gereken bana bunu söylemek. | Open Subtitles | إذا أردتي شيئاً كل ما عليكي فعله هو أن تقوليه |
| Telefon almadan önce söylemek istediğin bir şey var mı Roz? | Open Subtitles | روز؟ هل هناك أي شئ تحبين أن تقوليه قبل أن نبدأ بتلقي مكالمات المتصلين ؟ |
| Bize söylemek istediğiniz birşey mi var? | Open Subtitles | هل لديك ما تقوليه شيء ما تريدين أخبارنا به؟ لا. |
| Dudaklarının kıpırdadığını görüyorum, ama söylediğin tek bir kelimeyi bile duyamıyorum. | Open Subtitles | بإمكاني رؤية شفاهك تتحرّك لكنّي لا أستطيع سماع ما تقوليه |
| Şu hep söylediğin şey neydi? | Open Subtitles | ماذا .. ماذا كان ذلك الشيء الذي كنتِ تقوليه دومًا ؟ |
| söyleyecek önemli bir şeyin olduğunda anlarım. | Open Subtitles | عندما يكون هناك شيء كبير تحاولين ألا تقوليه. |
| Eminim bu noktada bana söyleyeceğin fazla bir şey kalmamıştır ama mektuplarını çok özledim. | Open Subtitles | انا متاكد انه لديك القليل , لكي تقوليه لي في هذه المرحلة لكن رسائلك غابت كثيرا |
| Yani, bunu söylemen çok hoş, Judy. | Open Subtitles | أَعْني، هذا لطف للغاية منك ان تقوليه ، جودي. |
| Sadece, kocanın Sylvia Lennox'u öldürdüğünü düşündüğünü mü söylüyorsun? | Open Subtitles | ما تقوليه بأنك فقط تعتقدي بأن زوجك قد قتل (سيلفيا لينيكس)؟ |
| dediğin hiçbir şeyi anlayamadığımın farkında mısın? | Open Subtitles | هل يمكنني ان أقول أنني لم أفهم شيء ما تقوليه |
| Eğer yanlış bir şey olduysa, bize söyleyebilirsin. | Open Subtitles | أعني إذا كان هناك شيء خاطئ يمكنك ان تقوليه لنا |
| Hem adını da öyle söyleme. On heceli değil, üç heceli. | Open Subtitles | ولا تقوليه هكذا به ثلاثة حروف متحركة وليس 10 |
| - Ne dedim ki? Ne demek için geldin, ne diyorsun? | Open Subtitles | مالذي يجب أن تقوليه ,ومالذي تقوليه الآن ؟ |
| - Sabah seni ararım. - Öyle diyorsan. | Open Subtitles | أنا سوف أتصل بك في الصباح - مهما أنتِ تقوليه - |
| Geçen gece bunu anlatmak istemiyor muydun? | Open Subtitles | اليس هذا ما كنت تريدين ان تقوليه تلك الليلة؟ |
| Sizi uyarmalıyım, hanımefendi. Söylediğiniz herşey aleyhinize delil olarak kullanılabilir. | Open Subtitles | علي أن أحذرك مدام أي شيء تقوليه يمكن أن يستخدم كدليل ضدك |