| Tamam, geç kaldım! Çocuğum tüm her yere kustu. | Open Subtitles | حسناً، أنا متأخّرة لقد تقيّأ طفلي في كلّ مكانٍ بالمنزل |
| Wiggins, yanında oturan oduncunun üstüne kustu. | Open Subtitles | ويجينس تقيّأ على الحطّاب الذي كان يجلس بجانبه |
| Belediye Başkanı karısının göğüsleri üstüne kustu! | Open Subtitles | ! رئيس البلدية جراندي تقيّأ على صدر زوجته |
| Ama şimdi de birisi portakal yedikten sonra kusmuş gibi kokuyor. | Open Subtitles | بالطبع، باتت الرائحة الآن وكأنّ أحداً تقيّأ بعد أكله للبرتقال |
| Dinle, Eric eve öyle sarhoş dönmüş ki, Red'in ayakkabılarına kusmuş. | Open Subtitles | إسمع (إريك) عـاد إلى المنزل ثملا و تقيّأ على حذاء (ريـد) |
| Cody, Colleen'in kanepesine kusmuş. | Open Subtitles | (لقد تقيّأ (كودي) للتوّ على أريكة (كولين |
| Ajay, baban kan kustu. | Open Subtitles | أجاي، تقيّأ أبّاك دمّا. |
| Daha yeni kan kustu. | Open Subtitles | ولكنّه تقيّأ دماً منذ قليل |
| Doktor kan kustu. | Open Subtitles | لقد تقيّأ الطبيب دمّاً للتو. |
| Yolcu'yu araba tutmuş. kustu. | Open Subtitles | الراكب" راوده دوار السيارة" لقد تقيّأ |
| Bir keresinde Bükreş'teyken Xavier kamikazede o kadar çok sarhoştu ki valizime kustu, ama çok geç kalmıştık bu yüzden... | Open Subtitles | " كان ياما كان، في " بوكاريست ( زيفيير ) كان في حالةِ سكر شديد، حتى أنه تقيّأ داخل حقيبتي، ولكن كنّا متأخرين على الرحلة |
| Bugün iki kez kustu. | Open Subtitles | "لقد تقيّأ مرّتين اليوم." |
| Çılgın Borular'ın orada bir çocuk kustu. | Open Subtitles | طفلٌ ما تقيّأ بجوار (كرايزي تيوبز) |
| - Bugün bir kere kustu zaten. | Open Subtitles | -لقد تقيّأ مرّة اليوم بالفعل . |
| Çılgın Borular'ın orada bir çocuk kusmuş. | Open Subtitles | طفلٌ ما تقيّأ بجوارِ (كرايزي تيوبز) |
| Bak, birileriher tarafa kusmuş Amfiye falan ve... | Open Subtitles | - .أنت. تقيّأ رجل هناك و . |
| Martin dolabına kusmuş. | Open Subtitles | يا رفاق، لقد تقيّأ (مارتن) اليوم... |