| Neden bunu benden sakladın ve bana eskrim hakkında yalan söyledin? | Open Subtitles | لم اخفيت هذا عني ولم كنت تكذب بشأن ذهابك لنادي المبارزة؟ |
| Yani hâlâ yaşı hakkında yalan mi? | Open Subtitles | ماذا تعنين أنها ما زالت تكذب بشأن عمرها ؟ |
| Arkadaşın hakkında yalan söylemeye devam mı edeceksin yoksa adam gibi doğruyu mu söyleyeceksin? - İtiraz ediyorum. | Open Subtitles | هل ستبقى تكذب بشأن صديقتك أم أنك ستقف و تتصرف كرجل |
| Yani eşyalarını bit pazarından aldığı konusunda yalan mı söylüyor? | Open Subtitles | إذاً كانت تكذب بشأن جلب بضائعها من أسواق البضائع المستعملة؟ |
| ...ve alış veriş merkezinde olanlarla ilgili yalan söylüyorsun. | Open Subtitles | وانت تكذب بشأن ما حدث بالمجمع التجاري |
| Evet. En basit açıklama, yaşı hakkında yalan söyleyen 40 yaşında bir kadın olması. | Open Subtitles | حسناً، أبسط الحلول أن سنها 40 عام و تكذب بشأن سنها |
| Alkol problemin hakkında yalan söylemeni beklemiyorum. Nasıl tanıştığımızı biliyorlar. | Open Subtitles | أسمع , لا أتوقعك أن تكذب بشأن الخمور فهم يعرفون كيف ألتقينا |
| Ama ne hakkında yanılmadım bilmek ister misin? Sen diyetin hakkında yalan söylüyordun. | Open Subtitles | و لكن تريد أنّ تعرفي ، ما الشئ الذي لم أكن مخطئة بشأنه ، أنت كنتُ تكذب بشأن الحَمية |
| Herkes kaçan balık hakkında yalan söylediğini düşünüyor. | Open Subtitles | الجميع يظنون أنك تكذب بشأن ذلك الذي لاذ بالفرار |
| Geçmiş hakkında yalan söylüyor. Keşke gerçekleri bilebilseydim. | Open Subtitles | كانت تكذب بشأن الماضي تمنّيت فقط معرفة الحقيقة |
| Geçmiş hakkında yalan söylüyor. Keşke gerçekleri bilebilseydim. | Open Subtitles | كانت تكذب بشأن الماضي تمنّيت فقط معرفة الحقيقة |
| - Peki neden en başında yaşın hakkında yalan söyledin? | Open Subtitles | يا إلهي لذا ، لماذا تكذب بشأن سنكَ في المقام الأول ؟ |
| O zaman ya haberi işe yaramaz ya da ücreti hakkında yalan söylüyor. | Open Subtitles | إذن إما أن قصتها عديمة القيمة أو أنها تكذب بشأن الثمن |
| Evet. Öyleyse neden bana o aptal şey hakkında yalan söyledin? | Open Subtitles | أجل, لذا لما قد تكذب بشأن شئ ساذج كهذا ؟ |
| Bir hastam bana tıbbi durumu hakkında yalan söyledi. | Open Subtitles | لدي مريضة تكذب بشأن حالتها الصحية |
| Flasid felç hakkında yalan söyleyemezsin. | Open Subtitles | لا تستطيع أن تكذب بشأن الشلل الرخو |
| Bunlar bile seni efsane yapmaya yeter. Dilin konusunda yalan söylemek zorunda değilsin. | Open Subtitles | هذه قصة أسطورية بم يكفي لا يجب أن تكذب بشأن لسانك |
| Yani karının kızına olanlar konusunda yalan söylediğini düşünüyor musun? | Open Subtitles | إذاً تظن انّ زوجتكَ تكذب بشأن مّا حدث لإبنتكَ؟ |
| En azından onları nereden bulduğu konusunda yalan söylemedi. | Open Subtitles | لكن على الأقل هي لم تكذب بشأن المكان الذي قدما منه. |
| Neden Perşembe gecesi nerede olduğunla ilgili yalan söylüyorsun? | Open Subtitles | لماذا تكذب بشأن مكان وجودك ليلة الخميس؟ |
| İnan bana, bunun sonu ne olursa olsun, hayatımın hatasını çoktan yaptım ve sen de Christine Tanner ile ilgili yalan söylüyorsun. | Open Subtitles | صدقني، مهما إنتهى هذا الأمر فقد إرتكبتُ أخطاء أسوأ وأنتَ تكذب بشأن (كريستي تانر) لقد كنتَ تمددها كسجادة |