| Özel zamanlarında ne yaptığın umurumda bile değil ama bu konuda yalan söyleme. | Open Subtitles | انظروا، لا يهمني ما تفعله في الوقت الخاص بك، ولكن لا تكذب حول هذا الموضوع. |
| Başka hangi konuda yalan söylediğini nereden bileyim? -Bir dakika bekle bakalım. | Open Subtitles | من يعرف ما إذا تكذب حول شئ أخر خلاف هذا ؟ |
| Ancak en azından bu konuda yalan söylemedin. | Open Subtitles | لكن على الأقل أنت لم تكذب .حول هذا الموضوع |
| Şerif, referansların konusunda yalan söylediğini söylüyor. | Open Subtitles | مدير الشرطة يقول بأنّك كنت تكذب حول ثبوتياتك |
| Masumsa neden onu tanıman konusunda yalan söyledin? | Open Subtitles | إذا كان بريئا لماذا أنت تكذب حول معرفة لها؟ |
| Düğün hediyesi almak zorunda değilsin ama o konuda yalan söyleme bari. | Open Subtitles | هدية زفاف، لكن لا تكذب حول الموضوع أم، على كل حال، أنا أحبك جدا |
| Bence pek çok konuda yalan söylüyor. | Open Subtitles | أعتقد أنها تكذب حول العديد من الأمور |
| Kocam yaşıyor. Marguerite bu konuda yalan söylemez. | Open Subtitles | زوجي على قيد الحياة. "مارغريت" لن تكذب حول ذلك. |
| Evet, sanırım. Bence bu konuda yalan söylüyor. | Open Subtitles | نعم, أظن انها تكذب حول هذا |
| Sanki bir konuda yalan söylüyor gibi. | Open Subtitles | .يبدو أنها تكذب حول شيء ما |
| O konuda yalan söylememişsin. | Open Subtitles | لمْ تكذب حول ذلك. |
| Abileri konusunda yalan söylemiyormuş. | Open Subtitles | حسناً، لم تكن تكذب حول إخوانِها |
| Biz ölçüler konusunda yalan söylemeyiz. | Open Subtitles | نحن لا تكذب حول حجم. |
| Vurulma olayı hakkında yalan söylediğini düşünüyor. | Open Subtitles | يعتقد أنك تكذب حول رؤيتك لحادثة إطلاق النار. |
| Çünkü onunla yattıysan ve bize yalan söylediğini yakalarsak bu çok kötü olurdu. | Open Subtitles | ...لأن لو كنت تنام معها وصدناك تكذب حول هذا هذا يجعل الأمور سيئة جداً |