| Evet, bana istediğin kadar yalan söyleyebilirsin, Charles, ama onlara yalan söyleme. | Open Subtitles | الآن ، تشالرز , يمكنك أن تكذب علي بقدر ما تشاء لكن لا تكذب عليهم |
| Yıllardır onlara yalan söylediğini öğrendiklerinde o aile ne yapacak? Hiç merak ettin mi? | Open Subtitles | ما الذي ستفعله العائلة إن اكتشفوا أنك كنت تكذب عليهم طوال تلك السنين؟ |
| Psikiyatristler yanıldı dedin, ama onlara yalan söylediğini itiraf ettin ve bize sorunun olmadığını söyledin. | Open Subtitles | لكنك أعترفت بأنك كنت تكذب عليهم و أخبرتنا أن ليست لديك مُشكلة. |
| Hoşlandığın biriyle karşılaştığında ilk yaptığın şey onlara yalan söylemek ve sonra diğer insanları da buna zorlamak, öyle mi? | Open Subtitles | إذن أول شئ يخطر ببالك عندما تقابل أحد ما هو أن تكذب عليهم و بعدها تحاول وتجر هؤلاء الأشخاص معك في تلك الكذبة ؟ |
| Asla memnun olmazlar ve asla onlara yalan söylemezsin. | Open Subtitles | لا تجعلهم يشهدون أبدا، ولا تكذب عليهم مطلقا |
| Hepsi artık onlara yalan söylediğini biliyor. | Open Subtitles | جميعهم يعرفون أنك كنت تكذب عليهم |
| Ne zaman daha büyük idealler için onlara yalan söyleyebileceksin? | Open Subtitles | الفوز هو أن تكذب عليهم لحماية هدف أسمى |
| Ama hükümet onlara yalan söyledi. | Open Subtitles | ولكن الحكومة تكذب عليهم |
| Bu doğru değil. onlara yalan söylüyor. | Open Subtitles | هذا ليس صحيح، إنها تكذب عليهم |
| - Neden onlara yalan söylüyorsun? | Open Subtitles | لماذا أنت تكذب عليهم ؟ |
| - Kilise onlara yalan söylüyor. | Open Subtitles | -الكنيسة تكذب عليهم |